İnsanlık tarihinde belli dönemlerde ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar, insanların yaşamlarında derin izler bırakmaktadır. En son ortaya çıkan Covid 19  salgını kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alarak milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Bununla da yetinmeyip yaşam tarzımızın, ekonomik yapımızın ve sosyal ilişkilerimizin değişmesine sebep oldu.

Sevdiklerimizi bir bir aramızdan koparan covid 19 bulaşıcı hastalığına karşı verilen mücadelenin, insan yaşamı için ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Covid 19 bulaşıcı hastalığına çare bulmak için  bilim adamları canla başla mücadele etmektedir. Bugüne kadar hastalığın tedavisi için kesin bir ilacın veya aşının bulunmadığını görmekteyiz.

Dünyada yaşamın eskisi gibi normale dönmesi için bir hayli zamana ihtiyacımız var. Devletler tarafından uygulamaya konulan çeşitli kısıtlamaların sürdürülebilmesi çok zor görünmektedir. Çünkü bu kısıtlamalar uzadıkça karşımıza ekonomik ,sosyal ve psikolojik  yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Bunun içindir ki devletler normalleşme adımlarını atmak zorundadırlar.

Normalleşme adımları atılırken tedbiri elden bırakmamak için bazı önlemler alınmalıdır. Bunların başında maske, mesafe ve temizlik gelmektedir. Bu üçü insan hayatının değişmez bir parçası olmalı ve toplum olarak bizler kendi denetim mekanizmamızı kurmalıyız. 

Çok şükür, covid 19 bulaşıcı hastalığının Diyarbakır'da  azaldığını Sağlık Bakanlığının paylaştığı verilerden anlamaktayız. Bu asla rehavete kapılmamıza neden olmamalıdır. Kısıtlamalar kademeli olarak kaldırılmalı ve bunun takibinin mutlaka yetkili mercilerce yapılması gerekmektedir. Diyarbakır halkına düşen görevde  Maske, Mesafe ve Temizlik kuralına sıkı sıkıya bağlanmak olacaktır.

Diyarbakır, covid 19 bulaşıcı hastalığı nedeniyle bir çok bedel ödeyerek bu duruma geldi. Hayat eskisi gibi normal olmayacak. Düğünlerimizi, taziyelerimizi  ve diğer  merasimlerimizi kurallara uyacak şekilde yapmalıyız. Yetkililerin uyarılarını dikkate alarak ve tedbiri elden bırakmayarak  hastalığın önünü geçebiliriz.

Eğer sevdiklerimizin aramızdan ayrılmasını istemiyorsak ve kültür hazinemiz olan yaşlılarımızın değerini biliyorsak, kurallara  uymak zorundayız

Hayat her şeye rağmen güzel...

Kalın sağlıcakla. Allah'a emanet olunuz.