İslam düşmanlığının temeli üzerine kurulan CHP, Camileri ahıra çeviren, ezanı değiştiren, âlimleri asan, başörtüsünü yasaklayan CHP’nin bir asırlık bu tıynetini ırsi olarak içerisinde barındıran günümüz İslam düşmanları, her fırsatta İslam'a olan kinlerini kusuyor.
CHP'lilerin İslam'a ve mukaddesatlarına yönelik şu hakaretlerini de akıllara getirdi: Milletvekili Falih Rıfkı Atay: "İslamiyet denince aklıma çorap kokusu gelir."
Eski Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt: "İslâm 14 asırlık sakat bir inançtır. İslâmiyet ilerlemeye engeldir. Bu dinle yürünmez, mahvoluruz."
Milletvekili Şemsettin Günaltay: "Ayetler bizi alakadar etmez."
Milletvekili Refik Ahmet Sevengil: "Allah’ı da (haşa), Sultan’la birlikte tahtından indirdik. Bizim mabedlerimiz fabrikalardır."
Milletvekili Kemalettin Kamu: "Kâbe Arab’ın olsun, bize Çankaya yeter"
Milletvekili Mehmet Şeref Aykut: "Yakılan ve ebediyen çöken Arap-Acem dini tahakkümdü. Ayet ve Hadis saymakta mana yoktur. İslam dini çökmüştür."
Milletvekili Önder Sav: (Hacca gidebilmek için yardım isteyen vatandaşa) "Boşver Araplara para kaptırma. Bakarsın orada Muhammed bırakmaz seni, buraya göndermez."
Milletvekili Onur Öymen: "Atalarımız maymundan gelmiştir."
Milletvekili Canan Arıtman: "Başörtüsünü Sümerler’de fahişeler takardı."
Milletvekili Hüseyin Aygün: (Peygamber Efendimiz’e iftira atarken) "Arap erkekleri 7. yüzyılda 9 yaşındaki kızları koynuna alıyordu."
Son olarak CHP gurup başkanvekili Özgür Özel’in Diyanet’in 4-6 yaş kuran kurslarını hedef alarak ‘’Orta çağ düşüncesi’’ demesi.
Yukarda zikir ettiğim baktığında şu kanıya varıyoruz . CHP, tıynetinden vazgeçecek gibi değil ancak duyarlı Müslümanların da günümüz ve gelecek nesle, CHP'nin bu İslam düşmanlığını göstermesi gibi bir mesuliyetinin olması gerekir.
Onlar, "İslam ve Müslümanlarla bir derdimiz yok" dedikçe, İslam düşmanı olduklarını, sahabeye küfrettiklerini, Allah Resulü’ne hakaret ettiklerini, Müslümanları aşağıladıklarını, İslam’la savaşmaktan başka da ideolojilerinin olmadığını her fırsatta dile getirmek vazife olarak addedilmelidir.
Aksi takdirde, "Sizden her kim bir kötülük görürse, eğer gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin. Yetmezse, diliyle düzeltsin. Onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir." hadis-i şerifindeki "imanın en zayıf mertebesine" muhatap olunur.