Sanal dünya, sanal cemaat, sanal ilişkiler derken; internetin hayatımızı her yönden kuşatmaya başladığına tanık olmaktayız. Siber uzayda yeni bir dünya kurulmakta ve bu dünya, hem vatandaşlarının kimlik ve kültürlerini, hem de kendisini görünür kılacak üniteleri üretmeye devam etmektedir. Bu dünya, içinde bedensel olarak bulunma ve sürekli yaşama imkanı olmayan, bedensiz ve kimliksiz sakinlerinin her gün birkaç kez girip çıktıkları ütopya türü bir alandır. Çeşitli yönlerden sorgulanmakta olan, oldukça eğlenceli bu siberyanın en geniş müdavim kitlesini gençler oluşturmakta ve bu gençler artık “internetgençliği” olarak adlandırılmaktadır.

Bir gençlik yetişiyor; geçim derdinde... Aşk peşinde... Sevgili gölgesinde... Hak hukuk tanımaz... Aileye uyum sağlamaz... Ele avuca sığmaz… Değer bilmez… Hesap vermez… Tüketir, üretmez… Ölüm bilmez…

Bir gençlik yetişiyor; görüntüye önem veren... Gördüğü ile ilgilenen... Diskolarda tepinen… Modayı önemseyen… Uzaktan kumanda ile yönlendirilen… Kendini bilmeyen... Tarihini sevmeyen...

Bir gençlik yetişiyor; dışı hoş, içi loş... Beyni boş… Her gün sarhoş…  Benci ve Beleşçi... Menfaatçi... Kime neci... Şehvet delisi... Hıza ve Hazza tabi... Sınavlara endeksli... Geceleri bekçi... Gündüzleri serseri... Saçı sakalı kıyafeti ile tam bir taklitçi... Zulme seyirci…

Bir gençlik yetişiyor; karamsar... Keyfine uyar… Aklına eseni yaşar… Hevasının peşinde koşar… Batılda coşar…  Bencil...  Maddeperest... Ahlak yoksunu... İffet yoksulu... Makam hastası... İnsan bozması... Batı hayranı…

  Bir gençlik yetişiyor; haksızlığa sessiz... Dertsiz... Kedersiz... Kişiliksiz... Kimliksiz... Yalnız... Kimsesiz... Güvensiz... Tepkisiz... Çaresiz... Umutsuz... Yolsuz... Sorunlu ve Sorumsuz..

Bir gençlik yetişiyor; vurdumduymaz... Kimseyi umursamaz… Kural tanımaz… Kimseden utanmaz… Nasihat almaz… Bildiğinden şaşmaz… Eğlencesiz durmaz… Rabbinden habersiz... Dinine güvensiz... İyiliğe ilgisiz.

Unutmayın! Sadece zulmedenlere gelmez “sorumsuzluk azabı,” zulme sessiz duranları da vuracak Allah’ın gazabı... Boşuna mı gelmiş; “İnsan geleceği ile oynamakta, geleceğini karartmaya çalışmakta”(Kıyamet,5) ilahi ikazı..

Unutmayın! İnsana yüklenmiştir sorumluluk alanı… Kıyameti koparacak olan şeydir sorumsuzluk ahlakı… Ve unutmayın! İnsan rabbinden kopmadan kıyamet kopmaz… Rabbinden kopanın kötülüğü hiç durmaz…

Ekini ve nesli bozmaya çalışan bozguncuların her türlü desise ve oyunlarına rağmen İslam gençliğini yetiştirin… Çocuk yetiştirin...  İnsan yetiştirin... Adam yetiştirin... Adına “Eğitim Sistemi” denilen gayrı meşru “Eritim Sistemi”nin zehirine “panzehir” olun...

Çağın Firavunları’na karşı Musaları diriltin… Çocuklara ve gençliğe yönelin… Gençliğin buhranına çözüm olun, çözüm bulun… Gençliği başıboş bırakmayın…