Diyarbakır’da sağlık sistemi uzun zamandır rayına oturmadı, gidişata bakılırsa yakın zamanda da oturmayacak gibi görünüyor. 

Bunun temel sebeplerinden biri, liyakatsiz atamalar.

 Hastanelerin ve sağlık kurumlarının başına getirilen yöneticilerin bir kısmı, ne yazık ki alanında yetkin değil.

 Arkalarında ya bir milletvekili, ya bir dernek, ya bir tarikat ya da bir cemaat desteği var.

 Sağlık gibi kritik bir alanda yönetici seçerken tek kriterin siyasi veya kişisel bağlantılar olması, Diyarbakır halkına yapılmış en büyük haksızlıklardan biridir.

Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hala ayakta kalmasının sebebi, geçmişte Doç. Dr. Muhammed Asena’nın yaptığı hizmetlerdir. 

Onun görevden alınmasının ardından gelen yönetim, üzerine bir taş bile koymuş değil.

 Hastane, onun döneminde yapılan çalışmaların mirasıyla ayakta duruyor. 

Şehrin sağlığına hizmet eden yöneticilere ihtiyaç var.

 Liyakatli, halkın sorunlarına duyarlı, mesaisini halk sağlığına adayan isimler bu makamlara gelmelidir.

Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi mutfak bölümünde kaybolan mutfak araçlarının akıbeti hala bilinmiyor. 

Kimlere verildi, kimler götürdü, neden bulunamıyor? 

Dahası, mutfak bölümünde bir daire başkanının kaç akrabası var? 

Her yer akraba çiftliğine dönmüş durumda. 

Böylesi bir ortamda hizmet beklemek mümkün mü?

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde acil serviste doktorlar, kimi isterse ona bakıyor, kimi istemezse bakmıyor.

 Vatandaş doktora muayene olabilmek için 15 gün sonrasına randevu alıyor. 

Ultrason ihtiyacı olursa 3 ay sonrasına gün veriliyor. 

Ameliyat olan hastalardan para talep ediliyor ama kimsenin haberi bile olmuyor.

 Sağlık sistemindeki denetimsizlik, halkın en temel hakkı olan sağlık hizmetine erişimini bile zorlaştırıyor.

Şehir Hastanesi projelerinde imzası olan yöneticiler belli. 

Bu süreçte kaç doktor, kaç sağlık personeli yatırım yapıldı? 

Öte yandan, bazı sağlık çalışanlarının aylarca, hatta yıllarca işe gitmediği biliniyor ama yöneticiler buna göz yumuyor. 

Kontrol mekanizması çalışmıyor.

 Sağlık İl Müdürlüğü içinde ayrı bir gölge yönetim oluşmuş durumda ve bundan kimsenin haberi bile yok gibi.

Diyarbakır sağlık açısından 2025-2026 yıllarında bir sıçrama yapmalıdır. 

Bunun için, sağlık sistemine gerçekten hâkim, halkın içinde olan, kapısı 24 saat açık bir il sağlık müdürü gerekiyor. 

En önemlisi, bu kişinin Diyarbakırlı olması, halkı anlaması ve onların hizmetkârı olması gerekiyor. 

Aksi takdirde, sağlık sistemindeki bu liyakatsizlik devam ettiği sürece, Diyarbakır’da sağlık da, diğer alanlar da düzelmeyecek. 

Her şeyin başı sağlıktır. Sağlıklı bireyler, sağlıklı bir toplum inşa eder. 

Bunun için önce, sağlık yönetimini liyakatsiz kadrolardan arındırmak şarttır.