Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Tehdit Altındaki Değerlerimiz
Tarih: 07-02-2025 00:03:00 Güncelleme: 07-02-2025 00:03:00


 

Aile, toplumun temel taşıdır. 

Bizi biz yapan, değerlerimizi nesilden nesile aktaran en önemli kurumdur. 

Günümüzde aile yapımız ciddi tehditlerle karşı karşıya. 

Türkiye’de muhafazakâr bir iktidarın 22 yıldır yönetimde olmasına rağmen, aile kurumu her geçen gün daha da zayıflıyor. 

Bunun en büyük sebeplerinden biri, modern çağın dayattığı bireyselleşme, ekonomik kaygılar ve ahlaki yozlaşmadır.

Gençler, evlilik sorumluluğunu üstlenmekten kaçınıyor.

 Bunun en büyük nedenlerinden biri ekonomik korkular. 

Hayat pahalılığı, konut fiyatları ve iş güvensizliği, evlilik kararını zorlaştırıyor. 

Eskiden aile kurmak, gençlerin en büyük hayaliydi. 

Bugün gençler, hayatlarını yalnız geçirmeyi tercih ediyor ya da evlilik dışı ilişkilere yöneltiliyor. 

 İslam, aileyi korumayı en büyük değerlerden biri olarak kabul eder.

 Peygamber Efendimiz (s.a.v.), cahiliye döneminde diri diri toprağa gömülen kız çocuklarına karşı çıkarak, kadınların ve aile yapısının önemini vurgulamıştır. 

“Cennet, annelerin ayakları altındadır” hadisi, ailenin kutsallığını anlatan en güzel örneklerden biridir.

Bugün aile yapımızı bozan unsurlar her geçen gün daha da artıyor.

 Televizyon dizileri, sosyal medya platformları ve popüler kültür, gençleri geleneksel aile yapısından uzaklaştırıyor.

 Toplumu ifsâd eden diziler her gün evimizin içinde. 

Ne yazık ki bu dizilere karşı ciddi bir adım atılmadı. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi, aileyi koruma adına daha kararlı adımlar atmalıdır.

 Aile, sadece bireylerin değil, devletin de koruması gereken kutsal bir yapıdır.

Bir diğer tehlike ise, aile yapısını hedef alan sivil toplum kuruluşları ve ideolojik hareketlerdir.

 LGBT dernekleri, son yıllarda ciddi şekilde çoğalmış ve çeşitli destekler almıştır.

 Bundan 10-15 yıl önce sayıları çok az olan bu dernekler, bugün her alanda etkili hale gelmiştir. 

Cinsiyet eşitliği adı altında yürütülen kampanyalar, aslında aile kavramını zayıflatmayı hedeflemektedir. 

Cinsiyet rolleri ortadan kaldırıldığında, aile kavramı da yok olmaktadır.

 Aileyi güçlendirmek için, bu tür hareketlere karşı bilinçli ve kararlı bir duruş sergilememiz gerekmektedir.

Devlet İstatistik Enstitüsü’nün son raporu, nüfusumuzun ciddi bir tehdit altında olduğunu gözler önüne serdi.

 Türkiye’de 40 ilin nüfusu azalmış durumda. 

Daha da dikkat çekici olan ise, evlenmek istemeyen erkek oranının her geçen yıl artması. 

Eğer bu gidişata bir dur denilmezse, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin nüfusu yaşlanacak ve sosyal yapımız büyük bir çöküş yaşayacaktır.

Bundan yıllar önce, Haçlı orduları Müslüman toplumları işgal ederek, hem zenginliklerini hem de aile yapılarını yok etmeye çalışıyordu.

 Ancak bugün artık buna gerek yok. 

Teknoloji aracılığıyla, sosyal medya ve popüler kültür sayesinde toplumlar içeriden çökertiliyor. 

Aile değerlerimiz, elimizdeki telefonlar aracılığıyla yok ediliyor. 

Ne zamana kadar bu duruma sessiz kalacağız? 

Aile yapımızı bozan içeriklere karşı ne zaman gerçek anlamda önlem alacağız?

Aile, sadece bireylerin değil, toplumun ve devletin temel taşıdır.

 Eğer aileyi kaybedersek, geleceğimizi de kaybederiz. 

Bu yüzden herkesin elini taşın altına koyması, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve aileyi koruyacak adımların atılması şarttır.

 Bu, sadece bir tercih değil, aynı zamanda millet olarak var olma mücadelemizin bir gereğidir.



Bu yazı 4956 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI