Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Kürt Meselesi ve Demokrasi: Çarpıtılan Gerçekler Üzerine
Tarih: 18-02-2025 00:03:00 Güncelleme: 18-02-2025 00:03:00


 

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da düzenlenen HÜDA- PAR'ın öncülüğündeki Kürt Çalıştayı, bazı çevreleri rahatsız etmiş gibi görünüyor. 

Biz HÜDA- PAR’ı ve onun temsil ettiği siyasi çizgiyi, bugüne kadar demokratik değerlere bağlı bir hareket olarak tanıyoruz. 

Kürt halkının bu ülkede konuşma hakkı vardır; sorunlarını silahsız ve demokratik yollarla dile getirme hakkı da vardır. Ancak ne zaman ki Müslümanlar bu ülkede bir mesele üzerine söz söylese, bir kesim hemen eski refleksleriyle harekete geçenler eksik olmaz. 

 İşte tam da burada, statükocu Kemalist zihniyet kendini belli ediyor.

HÜDA- PAR’ın düzenlediği çalıştay insani ve demokratik bir faaliyetti.

 Ne yazık ki bu tür çalışmalar yapanlar hemen hainlikle suçlanıyor. 

Türkiye’de gündemi belirleyen birileri, belli konuları örtbas etmek için bazılarını hedef tahtasına koyuyor.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dışında, bu meseleleri cesurca dile getiren bir başka isim var mı? 

Ülkenin birçok meselesi varken, gündemin bilinçli bir şekilde saptırılması manidar değil mi?

Kürt halkının ve Türkiye’de yaşayan tüm insanların hakları vardır.

Bu ülkeyi kutuplaştıran, insanları birbirine düşman eden zihniyet ne zaman yok olursa, işte o zaman bu topraklara barış gelir. 

Barış geldiğinde insanların arasına nifak sokmaya çalışanların hiçbir hükmü kalmaz.

Ne gariptir, belli çevreler, sanki organize bir şekilde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’u öne sürerek, Kürtleri birbirine düşürecek söylemler üretiyor. 

Kürtlerin kendi meselelerini özgürce tartışması ve çözüm arayışına girmesi neden rahatsız edici olsun?

Kürtler, bu ülkenin aslî unsurlarından biridir ve kendi dillerini, kimliklerini, kültürlerini konuşmaları en doğal haklarıdır.

Kürtçede bir atasözü vardır: "Ağacın kurdu içindeyse, ağaç yeşermez." 

Kürt meselesi aynen böyledir. Asıl sorun, dışarıdan gelen saldırılar değil, içeriden üretilen fitnelerdir. 

Bu kadar önemli bir konu iki gün tartışıldı, çok değerli fikirler ve başlıklar ortaya çıktı.  

Bunları konuşup değerlendirmek yerine, hainlikle suçlamalar başlıyor. 

Birilerinin elindeki mühürle insanlara ihanet damgası vurması kabul edilemez.

Türkiye, bu statükocu ve kutuplaştırıcı anlayıştan bir an önce kurtulmalıdır.

Kim hain, kim dost, bunu yalnızca Allah bilir.

İnsanların içini okuyamazsınız.

Demokratik bir ülkede herkes fikrini söyleyebilmeli, konuşabilmelidir.

Kimsenin Kürtleri ve Müslümanları susturma hakkı yoktur.



Bu yazı 6136 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI