Spor, bir başkasıyla mücadele veya belirlenen bir hedefe ulaşma gayesiyle, belli kurallar çerçevesinde icra edilen, bireysel ya da kolektif olarak yapılan, hem yapana hem de izleyene haz veren fiziksel ve zihinsel aktiviteler bütünüdür.
Sporun özünde şiddet barındırdığı ve şiddeti tetiklediği şeklinde bir kanı olsa da spordaki şiddetin nedenini bizim ona yüklediğimiz misyonda aramak daha doğru olacaktır.
Spor asıl itibariyle bir oyun ve spor için yapılması gereken bir aktivite iken günümüzde daha çok kazanç sağlama, rekor kırma, Şampiyonluklar kazanma, ünlü ve popüler olma, mensubu olduğu toplumun ya da ırkın diğer toplumlara üstünlüğünü gösterme gibi amaçlar için yapılan bir aktivite haline dönüşmüştür.
Buda sportif etkinliklerde ahlaki ve insani değerlerin ikinci plana itilmesine, şiddet içerikli eylemlerin artmasına neden olmuştur. Daha fazla para, güç ve nüfuz kazanma hırsı, sporda “kazanmak için her yolu meşru gören” bir anlayışı doğurmuştur.
Taraftarından sporcusuna, yöneticisinden antrenörüne kadar herkes kazanmayı hedeflemekte, yenilgiyi kabullenememektedir. Bu kişiler sportif mücadelelerde kazanmak kadar kaybetmenin de doğal bir sonuç olduğunu unutmuş gibi davranmaktadırlar.
Ancak başkasına kasıtlı olarak zarar vermeme, onlara saygı duyma, adil ve şefkatli davranma gibi prensipler çerçevesinde icra edilen aktivitelerin ahlak kurallarına uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle başkalarına kasıtlı olarak zarar veren, şefkatli ve fedakâr davranmayan bireyler ahlak kurallarını çiğnemekte ve erdemli davranmamaktadırlar.
Din, dil, milliyet ve ırk ayrımı olmaksızın dünyanın hemen her ülkesinde başarıya ulaşmak için her yolu meşru gören kişiler olduğu gibi sportmence ve centilmence mücadele eden kişiler de vardır.
Bu anlamda sporcuların hal ve hareketleri kendi toplumlarının hayata bakış tarzını, sosyal ve kültürel değer yargılarını yansıtmaktadır.
Netice itibariyle sportif etkinliklerdeki şiddet ve ahlak dışı eylemlerin önüne geçilebilmesi için;
Toplumsal yaşamın her alanında, çalışma hayatından özel hayata kadar ahlak
Kurallarının hâkim olması sağlanmalı,
Cinsiyet, din, dil, ırk vb ayrımı gözetmeksizin herkesin eşit haklara sahip olduğu kabul edilmeli, ayrımcılık yapılmamalı,
Başkalarının varlığına, değer ve fikirlerine saygılı olunmalı,
Fair playi özümsemiş spor adamları yetiştirilmeli,
Yarışmalar esnasında kurallara riayet edilmeli, eşit ve adil şartlarda yarışmaya önem verilmeli,
Rakibe ve müsabakayı yöneten hakemlere karşı saygılı olunmalı,
Sportif mücadelelerin güç gösterisi yeri olmadığı, amacın oyun ve eğlence
olduğu unutulmamalı, Spor adamları ve medya mensupları taraftarları tahrik edici açıklamalar yapmaktan kaçınmalı, Ayrıca toplumun ve sporcuların değer yargıları daha çok kazanma, ünlü ve popüler olma üzerine değil de insana saygı prensibi üzerine temellendiğinde, toplumsal yaşamın her alanında olduğu gibi, sportif etkinliklerde yaşanan şiddet içerikli ve gayri ahlaki olaylarda da azalma olacaktır.
mercurecasino poker siteleri slot oyna oleybet
slot siteleri canlı bahis siteleri http://www.tedxmadrid.com/ casino siteleri
başakşehir escort ikitelli escort güneşli escort kayaşehir escort bağcılar escort esenler escort eyüp escort güneşli escort kumburgaz escort topkapı escort
gaziantep escortgaziantep rus escort gaziantep escortseks hikayeleri