Cumhuriyet 1923 kuruldu.  Cumhuriyetin kuruluşu 97 yıl biti 98.ci yılın içindeyiz. Ne yazık ki 98 yılda birçok mesafe kat ettik etmesine fakat demokrasiyi tam yerine oturtamadık.

98 yılda kaç siyasi parti kapatıldı, kaç defa demokrasiye müdahale edildi ne mücadeleler verilerek bu günlere gelindiğini genç neslin bilmiyor.

1950 yılında bugün kadar 24 siyasi partinin kapatıldığı bir ülke Türkiye.

Siyasi partileri kapatmak çözüm mü?  Asla değil. Siyasi partiler kapatıldığında var olduğu düşünülen sorun veya tehdit ortadan kalktı mı?  Yine koca bir hayır.

Bilakis, Türk siyasi tarihine baktığımızda kapanan partilerinin yerine kurulun yeni partiler daha da güçlenerek yeni oluşum içerisine girmiş, hatta iktidara gelen partiler bile var. o zaman işin içinde başka hesaplar var diye insanın aklına olmadık şeyler geliyor.

Partilerin kapatılmasından muzdarip olan siyasi partilerin samimi olmadığı ortaya çıkıyor.

Bugün kapatılma davası ile karşı karşıya kalan HDP, zamanında mecliste siyasi partilerin kapatılması zorlaştıran yasa meclise geldiğinde karşı oy kullandığı için yasa kabul edilmedi, galiba Türkiye de parti kapatma birilerinin işine geliyor.

Bugünkü siyasi iklimde iktidar partisinin işine gelmediği muhakkak, zira bu kapatma da en çok zarar görecek olan parti Ak parti olacaktır. İlginç değil mi? peki o zaman niye? Kapatma davası ak partiye ve Erdoğan’a yapılmak istenen operasyonun bir parçası mı? Bilemiyoruz.

İşin acı tarafı sistemden şikâyetçi olan ve yıllardır Türkiye'deki yanlış uygulamaları değiştirmek için mücadele etmiş bir iktidarın iktidara geldiğinde bu yanlış uygulamaları korumak için ellerindeki tüm imkanları kullanarak devam etmek istemesi aklın alabileceği bir şey değil.

Bugün HDP'ye açılan kapatma davası tamamen yanlış bir strateji.  HDP’nin zaten bitme noktasına geldiğini yetkililer ve siyaset analistçiler bağıra bağıra söylemiyorlar mıydı? Yani ilk seçim de baraj altında kalmayacak mıydı?

Madem öyleydi işi mecrasına bırakıp milletin sandıkta HDP’yi kapatmasını beklemek daha doğal olmaz mıydı?

Fakat galiba sihirli bir el HDP’nin siyaset arenasında kalmasını istiyor. HDP ilk defa kapatılmıyor. Bu güne kadar gördük ki HDP ye yapılan kapatma bir ceza değil bir ödüllendirme oluyor.

Her ne kadar HDP Kürtleri temsil etmiyor ise de, Kapatılma davası ile Yaşanan mağduriyet üzerine siyaset yaparak daha da güçleneceğini bilmek için siyaset akademisinden mezun olmak yetmiyor ne yazık ki.