Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
BU TABLO DEĞİŞMELİ
Tarih: 21-01-2021 00:03:00 Güncelleme: 21-01-2021 00:03:00


Evsizlik dünyanın birçok ülkesi gibi, ülkemiz içinde önemli bir sorundur. Hızlı nüfus artışı, göç, çarpık kentleşme, konut sorunu, işsizlik, sosyal güvenceden yoksunluk, gelir düşüklüğü, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamama, yetersiz ve dengesiz beslenme, madde bağımlılığı gibi nedenlerle evsiz insanların sayısında ülkemizde ve dünyada belirgin bir artış olmuştur. Evsiz insanlar, genellikle cadde, tünel, köprü altı ve terkedilmiş binalarda yaşamaktadırlar.

Kış mevsiminin en çetin günlerini yaşamaktayız. Ocak ayının soğuk geçen bu günlerinde gece gündüz karlı, buzlu, donlu, geceleri ile ayaz esen rüzgârın Türkiye’nin hemen hemen her şehrinde kendini iyiden iyiye hissettiriyor.

On binlerce vatandaşımız bu kış mevsiminde karda kışta, yağmurda çamurda, aç ve korunmaya muhtaç şekilde başına ne geleceğini bilmeden sokaklarda yaşıyor.

Hayvanlara değer verdiğimiz sevginin onda birini sokaklarda, köprü altlarında yaşayan veya otobüs duraklarını mesken edinen insanlara göstermiş olsaydık sokaklardaki insan sayısında gözle görülür bir azalma olacaktı. Keşke bugün belediyeler ve bazı hayvanseverlerin hayvanlara gösterdiği ilgi-alaka-sevgi bu sokaktaki insanlara gösterilseydi.

Bugün Türkiye’nin en büyük metropol şehirlerinde soğuktan donan insanların ölmeleri hepimiz için acı vericidir. Bu acı trajediden bizler ne kadar sorumlu isek başta bizleri idare yükümlülüğüne girenler içinde acı bir sorumluluktur.

Sokaklarında bir karton üzerine sığınmış, parkta bir bankta gecesini geçiren sıcak bir eve hasret, Toplum tarafından ötekileştirilen, devletin ilgisiz bıraktığı bu insanlar “Neden bu durumda? Neden onlarında sıcak bir yemeği yok” sosyal devlet kurallarını bir daha hatırlamamız gerekiyor sanırım.

Belediyeler, STK’lar, vakıflar… Kısaca Hepimiz bu insanların yaşadığı vahim durumla ilgilenmeliyiz değil mi? Bugün memleketin bir çok şehrinde görülen bu tablo etkili ve yetkili kurumlarca ele alınmalı. Diyarbakır’da otobüs duraklarında, yıkım kararı alınan ve terk edilmiş boşaltılmış okul binalarında yaşam mücadelesi veren ile İstanbul’daki tablodan hepimiz sorumluyuz. Devlet sosyal devlet gereğini yerine getirerek bu vatandaşlarına sahip çıkmalı. Diyarbakır il valiliği bu konuda öncülük ederek bir an önce harekete geçmelidir.

Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü, şehir genelinde eski bazı okullar ve yapılar için yıkım kararı aldı. Yıkım kararı aldı almasına ama bazı binalar sadece bu kararla ortalıkta öylece kalıverdi. Maalesef şu an buralar balici, tinerci, içki içen velhasıl her renkte insanlar tarafından mesken edinmiş durumda.  Acı bir olay yaşanmadan bu okulların yıkımı bir an evvel başlamalıdır. Bu okullar bu haliyle ciddi anlamda tehlike arz etmektedir.

Nasreddin hoca fıkrasında dediği gibi testi kırılmadan önlemi almak lazım. Zira testi kırıldıktan sonra yapılan şeyler ve alınan önlemlerin pekte kıymeti harbiyesi yoktur. Yeni atanan milli eğitim müdürü, umarız geçmişte birileri tarafından yapılan hatalara düşmez. Diyarbakır’ı eğitim öğretim açısından olması gereken seviyeye getirir.



Bu yazı 5444 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI