escort konya
Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Düşen Maskeler: Siyasete Karışan İmamlar ve Müftüler
Tarih: 01-11-2024 00:03:00 Güncelleme: 01-11-2024 00:03:00



Günümüzde, toplumun manevî lider olarak saygı gösterdiği, peşinden gittiği bazı âlimlerin, siyasetin içine girdiklerinde gerçek yüzleri açığa çıkıyor.
 Özellikle Diyarbakır’da yıllarca imamlık ve hatta müftülük yapmış bazı kişilerin minberlerde “Allah Allah” nidalarıyla toplumu etkilemeye çalışırken, siyasete girdiklerinde İslam’ın değerlerini ayaklar altına aldıklarına şahit oluyoruz.
 Halk, yıllardır onlara inanarak, güvendikleri bu kişilerin maskelerinin düştüğünü ve aslında dini çıkarlarına alet ettiklerini görüyor.
 Manevi Değerlerin Ayaklar Altına Alınması 
Toplum olarak acı günlerimizde, bir yakınımız vefat ettiğinde taziye evlerinde bulunmak, acıyı paylaşmak bizim kültürümüzün, İslâm ahlakının bir gereğidir.
 Ancak bugün Diyarbakır’da, bazı siyasi figürler, AK Parti ve diğer partilerden seçilen milletvekilleriyle birlikte, yas evlerinde toplumsal ahlaka aykırı davranışlar sergilemektedir.
 Diyarbakır gibi değerlerine bağlı bir şehirde, erkeğin ve kadının ayrı bulunması gereken yas evlerinde, bu kişiler İslâmî kuralları hiçe sayarak birlikte bulunmakta, bu da topluma kötü bir örnek teşkil etmektedir.
Bir zamanlar minberde Hazreti Peygamber’in vekili olarak halka nasihat eden bu imam ve müftülerin, siyasette kişisel çıkarları ön planda tutarak toplumun manevî değerlerini ayaklar altına aldığını görmek üzücüdür. 
Yıllarca dinî vaazlar verip İslam’ı topluma tanıtmaya çalışan bu kişiler, çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başladıklarında, temsil ettikleri İslami değerleri unutmuş görünmektedirler.
 İslam’a Göre Üç Sınıf ve Hesap Günü 
Ebu Hureyre’den “Kıyamet günü hesabı ilk görülecek kişi, şehit düşmüş bir kimse olup huzura getirilir. Allah Teâlâ ona verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder. Cenâb-ı Hak:
  "Peki, bunlara karşılık ne yaptın?" buyurur.
  "Şehit düşünceye kadar senin uğrunda cihad ettim." diye cevap verir.
  "Yalan söylüyorsun. Sen, "Babayiğit adam." desinler diye savaştın, o da denildi." buyurur. Sonra emrolunur da o kişi yüzüstü cehenneme atılır.
"Bu defa ilim öğrenmiş, öğretmiş ve Kur‘an okumuş bir kişi huzura getirilir. Allah ona da verdiği nimetleri hatırlatır. O da hatırlar ve itiraf eder. Ona da:"
  "Peki, bu nimetlere karşılık ne yaptın?" diye sorar.
  "İlim öğrendim, öğrettim ve senin rızân için Kur'an okudum." cevabını verir."
  "Yalan söylüyorsun. Sen "Âlim." desinler diye ilim öğrendin, "Ne güzel okuyor." desinler diye Kur'an okudun. Bunlar da senin hakkında söylendi." buyurur. Sonra emrolunur o da yüzüstü cehenneme atılır."
"(Daha sonra) Allah'ın kendisine her çeşit mal ve imkân verdiği bir kişi getirilir. Allah  verdiği nimetleri ona da hatırlatır. Hatırlar ve itiraf eder."
  "Peki ya sen bu nimetlere karşılık ne yaptın?" buyurur.
  "Verilmesini sevdiğin, razı olduğun hiç bir yerden esirgemedim, sadece senin rızânı kazanmak için verdim, harcadım." der.
  "Yalan söylüyorsun. Halbuki sen, bütün yaptıklarını "Ne cömert adam." desinler diye yaptın. Bu da senin için zaten söylendi." buyurur. Emrolunur bu da yüzüstü cehenneme atılır.” (Müslim, İmâre 152)
Bu insanlar, dünyevî menfaat uğruna yaptıkları ibadetleri, verdikleri öğütleri Allah yolunda gibi göstererek aslında toplumun gözünü boyamaya çalışmaktadırlar. 
Ancak Allah, onların niyetini bilir ve sorguya çeker: 
Siz, dünya menfaati için bu işleri yaptınız.
Allah’ın huzurunda dahi yalan söyleyerek kendilerini haklı çıkarmaya çalışsalar da, Allah onlara “cehennemlik” olarak hükmedecektir.
Bu tür insanlar, halk arasında âlim olarak tanınıp saygı görseler bile, aslında dünya menfaatleri için dini değerleri suiistimal eden kişilerdir. 
Toplum, bu kişilerin maskelerini düşürdüğünü ve gerçek yüzlerini gördüğünü biliyor.
 Kıyamet günü Allah’ın hükmü, bu tür kişilere yöneliktir; adalet elbette tecelli edecektir. 
Bu vesileyle, Allah’ın selameti, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun, Cumanız mübarek olsun.
Dinî değerlerimizi koruyup bu tür çıkarcı yaklaşımlara kapılmadan, İslam’ın gerçek ahlakına bağlı kalmamız, hem toplumumuz hem de inancımız adına önemlidir.



Bu yazı 3994 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI