Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
Asrın Felaketinin 2. Yılında Hâlâ Çözüm Bekleyen Sorunlar
Tarih: 05-02-2025 00:02:00 Güncelleme: 05-02-2025 00:02:00


 

Millet olarak tarih boyunca nice acıları omuz omuza vererek aştık. 

Birlik olmayı, dayanışmayı ve yardımlaşmayı en büyük gücümüz olarak gördük. Ne zaman bir felaket yaşansa, devlet ve millet olarak el ele verdik, zorlukları birlikte göğüsledik. 

Yarın, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin ikinci yıl dönümüne giriyoruz. 

Bu büyük felaket, sadece yıkılan binalarla değil, yitip giden canlarla da hepimizin yüreğine ağır bir mühür vurdu. 

Aradan geçen iki yıla rağmen, o gün yaşanan acılar hâlâ ilk günkü gibi taze. 

Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyor, geride kalanlara sabır ve dayanma gücü diliyoruz. 

Allah, milletimize ve ümmet-i Muhammed’e bir daha böyle büyük felaketler yaşatmasın.

Depremin İlk Gününden Bugüne: 

 Dayanışma ve Mücadele 

6 Şubat’ta Türkiye büyük bir felaketle uyandı. 

Peş peşe gelen şiddetli depremler, on bir ilimizi birden vurdu. 

Binlerce bina, saniyeler içinde yerle bir oldu, yüz binlerce insan evsiz kaldı.

 Enkaz altında kalanları kurtarmak için güvenlik tedbirleri alındıktan sonra  zamanla yarış başladı. 

Bu olumsuz hava şartları ve yollardaki deformeler,müdahaleyi geciktirdi.

O günlerde Türkiye’nin dört bir yanından gönüllüler bölgeye akın etti. 

Devlet tüm imkânlarını seferber etti, insani yardım kuruluşları ve arama-kurtarma ekipleri gece gündüz demeden çalıştı.

Sadece devletin değil, milletin de büyük bir dayanışma örneği sergilediğini gördük. İnsanlar ellerindeki imkânları depremzedelerle paylaştı, evlerini, ekmeklerini aç ve açıkta kalanlarla bölüştü.

 Depremin ilk anlarından itibaren gösterilen bu birlik ruhu, milletimizin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.

 Depremzedelerin Hâlâ Çözülmeyen Sorunları 

Depremin üzerinden iki yıl geçti. İlk şok atlatıldı, birçok yaraya merhem olundu.

 Ancak ne yazık ki, hâlâ çözüm bekleyen pek çok sorun var. 

Barınmadan sağlığa, ulaşımdan eğitime kadar birçok temel ihtiyaç hâlâ tam anlamıyla karşılanmış değil.

Özellikle Diyarbakır’daki depremzedeler, büyük sıkıntılar yaşamaya devam ediyor. 

Devletin yaptığı TOKİ konutları, birçok eksiklikle teslim edildi. 

Oğlaklı’daki TOKİ konutlarında işçilik son derece kötüydü, altyapı sorunları çözülemedi, ulaşım hâlâ büyük bir problem olarak duruyor.

En büyük sorunlardan biri de sağlık hizmetlerinin yetersizliği. 

Koca bir ilçe kadar nüfusa sahip bu bölgede hâlâ hastane yapılmadı. Arabası olmayan depremzedeler, hastaneye ulaşabilmek için büyük çile çekiyor. 

Acil bir durumda, hastaneye yetişene kadar yolda hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyorlar.

Eğitim alanında da ciddi eksiklikler var. 

Depremde zarar gören okullar zamanında yapılmadığı için çocuklar eğitim hayatlarında aksaklık yaşıyor. 

Eğitimde fırsat eşitliği sağlanamazken, depremzedeler için eğitime erişim her geçen gün daha da zorlaşıyor.

 Siyasilerin Duyarsızlığı ve Halkın Yalnız Bırakılması 

Depremzedelerin sorunları ortadayken, bu insanların yaşadığı sıkıntıları dinleyen, çözüm üreten kaç yetkili var?

 Diyarbakır milletvekilleri, bugüne kadar depremzedeleri ziyaret etmekten bile kaçındı. Halkın yaşadığı mağduriyetleri birinci ağızdan dinleyen olmadı.

 Ancak Mersin Milletvekili Faruk Dinç, bölgeyi ziyaret ederek halkın sesine kulak verdi.

Bu ziyaret belki de bazı yetkilileri harekete geçmeye zorlayacaktır. 

Asıl mesele, sadece ziyaret etmek değil, verilen sözlerin tutulmasıdır. 

Yetkililer belki utanma belası birkaç günlüğüne ziyaretler düzenleyip depremzedelerin yanında olduklarını gösterecekler. 

Ancak bu tür ziyaretlerin sadece bir gösteriden ibaret olmaması, gerçek çözümlerle desteklenmesi gerekiyor.

 Yanlış Politikalar ve Hesabı Sorulmayan Hatalar 

Deprem bölgesinde yapılan hataların hesabı da sorulmadı. 

Çadır kentlerin yanlış yerlere kurulması, insanların daha fazla mağduriyet yaşamasına neden oldu. 

Hatalı şehir planlamaları ve eksik denetimler, daha büyük problemlere yol açtı.

Deprem sonrası süreçte, devlet-millet el ele vererek bazı sorunları çözmeye çalıştı. 

Ancak halen çözülmemiş onlarca, hatta yüzlerce sorun var. 

Evet, sabır gerekiyor. Ama sabır gösterilirken, yetkililerin de daha hızlı ve etkili adımlar atması şart.

 Birlikten Güç Doğar 

Deprem, hepimize bir gerçeği bir kez daha hatırlattı: Birlikte hareket ettiğimizde, aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. 

Türkiye, büyük bir felaketin ardından büyük bir dayanışma örneği sergiledi. 

Bu dayanışma sadece felaketin ilk günleriyle sınırlı kalmamalı.

 Depremzedeler unutulmamalı, onların sorunları çözülene kadar mücadele devam etmelidir.

Bugün hâlâ konteynerlerde yaşayan, evlerine kavuşmayı bekleyen, hastane ve okul yollarında perişan olan binlerce insan var. 

Onların sesi olmak hepimizin görevidir.

 Devlet yetkililerinin, siyasetçilerin, yerel yöneticilerin bu sorunlara karşı duyarsız kalması kabul edilemez.

 Unutulmamalı ki, bir felaketten ancak birlikte güçlenerek çıkabiliriz.

İki yıl önce yaşadığımız bu büyük acıyı bir daha yaşamamak için, sadece anma törenleri düzenlemek yetmez.

 Eksiklerin tamamlanması, hataların tekrarlanmaması ve sorumluların hesap vermesi gerekir. 

Ancak o zaman gerçek anlamda bir ders çıkarılmış olur.

Allah, milletimizi ve tüm insanlığı böyle büyük felaketlerden korusun.

 Depremde hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyor, geride kalanların yaralarının en kısa sürede sarılmasını diliyoruz. 

Unutmayalım ki, birlikten güç doğar ve biz bu acıları ancak birlikte aşabiliriz.



Bu yazı 5169 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI