İslâm ahlâk bilginlerinden Mâverdî, Kur’an ve Sünnetten referans alarak hayâyı, 3 Kategoriye ayırmıştır:
a) Allah’a karşı hayâ,
b) İnsanlara karşı hayâ
c) Kişinin kendine karşı hayâsı
Allah’a karşı hayâ, O’nun emir ve yasaklarına uymakla olur.
İnsanlara karşı hayâ, onlara eziyet etmemek ve yanlarında çirkin işler yapmaktan ve çirkin sözler söylemekten kaçınmakla gerçekleşir.
Kişinin kendine karşı hayâsı ise,(öz saygı) edep sahibi olması demektir.
Kur’an’ı Kerîm bütün peygamberleri ve özellikle Efendimizi (s.a.v) inanan insanlar için örnek alınması gereken bir model olarak sunmaktadır. (Ahzâb)
Nitekim Hz. Ayşe (r.a.)’nin, Resûlüllah’ı kast ederek, “Onun ahlâkı Kur’an’dan ibaretti.” şeklindeki açıklaması, Peygamberimizin, “Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurması, Kur’an’ın ahlâki ilkeler konusunda, insanlığın istifade edeceği pek çok mesajlar içerdiğini bizlere hatırlatmaktadır.
“Ey Âdem oğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takvâ elbisesi, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın âyetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar.” (Âraf)
Ayette geçen takva elbisesini âlimlerimiz hayâ olarak yorumlamışlardır.
Hayânın iman ile irtibatından başka, imânın meyvesi olan takva ile de bağının olduğunu ifade edilmiştir.
Ne cahiliye döneminde ne de İslam sonrası kötülük yollarını bilmeyen Hz.Osman (r.a.) kendi diliyle edep, haya ve iffetini bize şöyle anlatmaktadır:
“Ne gayri meşru eğlence meclislerinde bulundum, ne de yalan ve batıl işlerle ilgilendim. Resûlüllah’a biat ettikten sonra sağ elimle avret mahallime dokunmadım. Cahiliye döneminde ve de İslam ile müşerref olduktan sonra kesinlikle şarap içmedim, zina etmedim”
Yüzyıllar geçse de, modern çağı yaşayan insanlık, felsefe, bilim ve teknoloji de büyük ilerlemeler kaydetse de, kıyamete kadar hayatımızın rehberi olacak kitabımız Kur’an, İslam’ın temel ahlakî ilkelerini bizlere haykırmaya devam edecektir.
Biz ise kendi benliğimizde, ailemizde ve sosyal çevremizde, sıkıntılarımızın da farkına vararak, zamane gençliği, medeniyetin dayatması, elden ne gelir ki vb. hiçbir mazerete sığınmadan, Rabbimizin buyruğuna hayalı ve iffetli olmak adına kulak vereceğiz.
Modern çağda gençler üzerinden iffetsiz ve hayâsız bir yaşamın propagandası çok yoğun bir şekilde yapılmaktadır:
“Gençlik bir kez yaşanır, öyleyse özgürce yaşa, biz de gençtik aynı yollardan geçtik, karışmayın delikanlıya, ” benzeri cümlelerle gençliğin şehvet ve arzularının peşinde koşmasına zemin hazırlanmaktadır.
İslam’ın temel ilke ve esaslarının dışında “Özgür birey, özgüveni tam, mahalle baskısına aldırış etmeyen, kendi olmayı başarabilen genç” gibi telkinlerle yetişen, pervasızca bir hayat tarzının peşinde koşan, nice genç nesiller zâyi olup gitmektedirler.
Oysa ki her müslümanın müracaat etmesi gereken temel kaynak olan Kur’an, şehvet, heva ve hevesin esîri olmadan, hayâ ve iffet sınırlarına riayet ederek, gözlerin bakışlarının bile kontrol altına alınmasını salık vermektedir.
Müslüman her âzası ile edep ve hayâ kurallarına riayete ederek haya timsali bir şahsiyet olmak zorundadır.
Öyleyse dünyanın avucumuzun içine geldiği, (cep telefonu, tablet, bilgisayar vb.dijital aletler) ahlâki ve gayri ahlâki her türlü görüntüye anında ulaşma imkânının kolaylaştığı dijital ortamlarda, en başta gözün hayâ ve iffeti olmak üzere, Allah’ın koyduğu temel ahlâki ilkelere riayet etmeliyiz.
Sonuç olarak; hayâ ve iffet, insanda yaratılıştan var olan ahlâki bir duygudur. Bu duygu insanı çirkin iş, düşünce ve davranışlardan uzak tutar.
Bütün peygamberlerin temel ortak niteliklerinden biri ahlâki meziyetlerle süslenmiş olmalarıdır. İslâm medeniyeti, Resûlüllah’ın rehberliğinde Hz. Osman (r.a.) misali, hayâ ve iffet abidesi nice şahsiyetler yetiştirmiştir.
Kur’an’a ve Sünnete göre hayâ ve iffet kavramı "Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınmak" şeklinde anlaşılmıştır.
başakşehir escort ,ikitelli escort ,güneşli escort ,kayaşehir escort ,bağcılar escort ,esenler escort ,eyüp escort ,güneşli escort ,kumburgaz escort ,topkapı escort