Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
En kıymetli mirasımız; çocuklarımıza güzel terbiye ve eğitim olmalı!
Tarih: 24-10-2020 00:03:00 Güncelleme: 24-10-2020 00:03:00


Günümüz dünyasında maalesef pek çok çocuk, barınma, beslenme, sağlık, eğitim gibi en Temel haklarından mahrum kalmakta; taşıyamayacakları bedensel ve duygusal yükler Altında ezilmektedir. İnsanlığın geleceği olan çocuklar, zulüm ve vahşetin, savaş ve şiddetin Karanlığında yok olmaktadır. Terör örgütleri tarafından körpe dimağları zehirlenerek kalem Tutacak ellerine silah verilmektedir. Diğer taraftan hak ettiği ilgi, eğitim ve desteği bulamayan çocuklar zararlı alışkanlıklara adım atabilmekte; eğlendirirken zehirleyen, sahte zaferlerle saatlerce meşgul eden bağımlılıklara maruz kalabilmektedir.

Aile için olduğu kadar toplum için de her çocuk bir değerdir. Hakları, ihtiyaçları, yetenekleri ve potansiyeli ile her çocuk toplumun geleceğini inşa edecek yapı taşı olarak özenle korunmalı ve yetiştirilmelidir. Çocuğa verilen emek, aslında toplumun geleceğine yapılan yatırımdır.

Çocuk, aileye Allah tarafından bahşedilmiş nimetlerin en sevimlisidir. Çocuk evin bereketi, hayatın neşesi ve ailenin umududur. Anne ve babanın geleceğe eser bırakma, adını yaşatma, neslini sürdürme dileğidir. Kur’an’ın ifadesiyle ‘göz aydınlığı’, emanetlerin en hassası, varlığı ve yokluğu ile imtihan vesilesidir

Allah(C.C) bizlere emaneti olan çocuklara sahip çıkmak, onların korunması ve sağlıklı bir şekilde yarınlara hazırlanması için çözüm üretmek hepimizin görevidir. Bu bağlamda, Kur’an ve sünnetten beslenen sağlam referanslarla ve değişmez sabitelerle bugünün ailelerine, kurum ve kuruluşlarına rehberlik edecek akademik çalışmalara ihtiyaç vardır.

Elbette çocuklara sevgi gösterilmesi çok önemli olmakla birlikte bunun da bir adabı ve ölçüsü olması gerekmektedir. Her şeyden önce sevgi gösterirken de maksat; çocuğun iyiliği, iyi yetişip terbiye alması olmalıdır.

Hz Peygamber (S.A.V) sünnetini incelediğimiz zaman, onun çocuklara sevgi göstererek gönüllerini kazandığını ve sonra onlara tebliğ ve irşada bulunduğunu anlıyoruz.

Medine’de yaşayan Yahudi ailelerden birinin bir çocuğu vardı. Hz Peygamber (S.A.V)  etrafında bulunan çocuklardan biriydi. Bir gün hastalandığı duyuldu. Peygamberimiz, onu ziyarete gitti ve Müslüman olmasını teklif etti. Çocuk, düşüncesini öğrenmek için, yanında bulunan babasının yüzüne baktı. Babası: “Ebu’l-Kâsım’ın çağrısına uy”, deyince, çocuk da Müslüman oldu.

Bunun üzerine Hz. Peygamber (S.A.V) “Şu yavrucağı cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun.” diyerek oradan ayrıldı.

Hz Peygamber  (S.A.V.) bir çocuğa gösterilmesi gereken her türlü ilgi ve alaka ile hareket ederdi. Sahabe-i kirâm bize onun bu örnek davranışlarını anlatan sayısız olay nakletmişlerdir.

Peygamberimizi çocukları kucağına alan, onları okşayan, başlarını sıvazlayan, onlarla şakalaşan, onlara selam veren ve onları ciddiye alan, hastalandıkları zaman onları ziyaret eden bir peygamber olarak görmekteyiz. Ayrıca çocukların edep ve terbiyeleri için bizzat ilgilenmiş ve sahabeye tavsiyelerde bulunmuştur.

“Bir babanın evladına verebileceği en değerli hediye bırakabileceği en kıymetli miras güzel terbiyedir iyi bir eğitimdir.”



Bu yazı 5040 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
NAMAZ VAKİTLERİ
HABER ARA
YUKARI