İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Diyarbakır’a gelişi basında ve sosyal medyada gündem olmuştu. İmamoğlu’nun Diyarbakır'a geliş amacı yavaş yavaş netleşiyor. Yunanistan, Karadeniz, Malatya ve Elazığ gezileri düzenleyen İmamoğlu bir türlü gündem olamadı. Uzun bir süredir gündemde olmayan İmamoğlu’nun amacına ulaşmak için Diyarbakır ziyaretini gerçekleştirdi. Bu ziyaretle amacına ulaşmış oldu.

CHP,  İmamoğlu’nun Diyarbakır gezisi ilgi şöyle bir paylaşım yaptı;

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu halk buluşmasından sonra Demir Otelde saat 16.00’da Diyarbakırlı İş adamları ile bir araya gelecektir. (16.10.2021)

Bu paylaşımdan sonra ne oldu da program değiştirildi? Ve kim değiştirdi? CHP'den bu konuyla ilgili her hangi bir açıklama gelmedi.

 İmamoğlu’nun Diyarbakır'a gelişinin asıl amacı burada bir miting yapmaktı aslında. Birileri İmamoğlu’nun yapacağı mitingde çıkacak olumsuz bir görüntüde CHP’nin altında kalacağını düşünecek olacak ki bu miting iptal edildi.

İmamoğlu’nun Diyarbakır ziyaretini Ticaret ve Sanayi Odasının organize ettiği ve Diyarbakır’da Ahmet Güneştekin’in açmış olduğu 'Hafıza Odası'na ziyarette bulunacağını sağır sultan bile duydu.  Ama Diyarbakır valisinin, AK Parti il teşkilatının ve vekillerinin bunu bilmiyor olması çok tuhaf değil mi?

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasının kime çanak tutuğunu Diyarbakır’da bilmeyen yok gibi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasının kime hizmet ettiği ayrı bir konu olduğundan başka bir yazıda üzerinde duracağım.

Gel gelelim asıl konumuza.

Kürtlerin hafızasında CHP kaynaklı öyle olaylar var ki hiç unutulması mümkün değil. Hafıza odasında yer alan olaylar ile birileri HDP ve CHP ye hizmet mi ediyor acaba. Bazı yazar ve çizerlerin buna öyle masumane bir şekilde yaklaşmasını iyi niyetli yaklaşımlar olarak görmüyorum.

Burada yapılan sergi değil, Kürt halkının, Amed halkının bütün değerlerine ihanettir. Sergi adı altında gösterilen tabutlar, faili meçhul cinayetlerdir. Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, bu serginin açılışına çelenk göndermiştir. Hem katledip hem de çelenklerle bunları kutlamak, açılışlarını Kürtçe şarkılarla yapmak, Kürtçenin yasak olduğu bir dönemde, insanların sırf Kürt olduğu için katledildiği bir dönemde, bu tabutları, aşağıda görülen ayakkabıları asmak, bütün Kürt halkına, bütün Kürt değerlerine ihanettir.

Bu sergi Kürtlere yapılan bir hakaretten öte, Kürtlere yapılan zulüm, katliam, işkenceleri tazelemekten başka bir işlevi olmayacaktır. İşin garip tarafı CHP Kürtlere yapılan tüm katliamların baş aktörü olmasına rağmen bu katliamlar anılırken CHP ve HDP’nin katılım göstermesidir. Buda  sadece Türkiye siyasetine özgü bir ironidir.