Bugun...


Zeki Özer

facebook-paylas
İçimizdeki İrlandalılar ve BM Gölgesi
Tarih: 02-10-2024 00:02:00 Güncelleme: 02-10-2024 00:02:00


 

Dünya üzerindeki pek çok devlet, Birleşmiş Milletler’in mevcut yapısından memnun değil.

Kuruluş amacına baktığımızda, Birleşmiş Milletler’in, emperyalist güçlerin hâkim olduğu bir cemiyet olduğu görülüyor.

 Cumhurbaşkanımızın sıkça vurguladığı "Dünya beşten büyüktür" söylemi de bu gerçeği gözler önüne seriyor.

Bu doğruları dile getirmekten öteye geçip somut adımlar atan bir irade henüz ortaya çıkmış değil.

Birleşmiş Milletler'in adı yanlış konmuş; bu örgüt, aslında bir "Hristiyan Kulübü" ve Amerika’nın çıkarlarını koruyan bir yapı gibi hareket ediyor.

Bu noktada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılamaması, mevcut sistemin çarpıklığını gösteriyor.

 Amerika, Putin hakkında bir tutuklama kararı olduğu için onu ülkesine sokmazken, bu durumu kendine bir koz olarak kullanıyor.

Birleşmiş Milletler’in gerçekten bağımsız bir yapı olabilmesi için merkezinin Amerika’da bulunmaması gerekir.

ABD'nin himayesi altında olan bir yapı, tarafsız ve bağımsız olamaz.

Hiç düşündünüz mü, neden Birleşmiş Milletler’in merkezi Amerika'dadır?

Bu durum, zaten yapının başından beri bağımsız olmadığını gösterir.

Birleşmiş Milletler kurulduğunda, Müslüman devletlerin bu güç yapılanmasında yer almadığı ve bugüne kadar da söz sahibi olamadığı görülüyor.

Gerçekte, bu yapı Müslüman devletlerin çıkarlarını değil, tam tersine onlara karşı kurulan bir cemiyet gibi çalışıyor.

İsrail’in Filistin’deki vahşetine karşı bir yılı aşkın süre sessiz kalan bir yapıdan dünya barışını sağlaması beklenebilir mi?

Birleşmiş Milletler, mazlumları değil zalimleri muhafaza eden bir yapıya dönüşmüştür.

Birleşmiş Milletler’e karşı olan devletlerin acilen bu yapıdan çekilerek yeni bir düzen kurulması gerekmektedir.

Bu yeni düzen, dünya üzerindeki adaletsiz dengeleri değiştirecek bir alternatif olabilir.

Bugün Birleşmiş Milletler, Amerika'nın çıkarları doğrultusunda şekillenmiş bir yapıdır ve bu durum, sadece Amerika’nın değil, Rusya’nın da gücünü oylamalarda hissettirdiği bir mekanizma olarak çalışmaktadır.

İran Cumhurbaşkanı veya muhalif liderlerin bu yapıdaki seslerini duyurabilme ihtimalleri ise neredeyse yoktur.

Bu sebeplerle, dünyanın gerçekten bağımsız ve adil bir uluslararası örgüte ihtiyacı var.

Bu örgüt, sadece güçlülerin değil, aynı zamanda mazlumların da haklarını savunmalı ve dünya barışını sağlamada etkin bir rol oynamalıdır.

Rahmetli Erbakan Hoca'nın D8'i göz ardı edilmeseydi, kendisine darbe yapılmasaydı, İslâm Dünyası Birleşmiş Milletleri olurdu, bu gün.

İçimizdeki İrlandalılar, her gün gazetelerde, televizyonlarda bunun alt yapısını hazırladı.

Para birimi altın olacak D8, karşılığı olmayan Dolarla Euro karşısında rakipsiz olacaktı.

Petrolü altın ile alan Batı, ses mi çıkarırdı?

İsrail ve paydaşlarının sesi mi çıkardı.

Bu içimizdeki İrlandalılar kim?

Her ülkenin İrlandalısı var da var, doğrusu.

Meselenin özü bu.

Boykot çağrıları  dinmiyor.

Bu ürünlerin fabrikaları kapatılsa, boykota ne gerek var.

Bunu içimizdeki İrlandalılar kabul etmez.

De hele sorun ne için?



Bu yazı 3455 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA
YUKARI