Nevruz, baharın gelişi, barışın ve kardeşliğin müjdecisidir. 

Kültürel bir etkinliktir, asırlardır zalime karşı direnen mazlumun sesi olmuştur.

 Biz Nevruz’a karşı değiliz; tam aksine, onun bir halk bayramı olarak coşkuyla kutlanmasını
 destekliyoruz.  

Burada önemli bir soru var: 

Aynı ilgi ve hassasiyet, Kutlu Doğum Haftası’nda da gösterilecek mi?

Nevruz’un Coşkusu ve Diyarbakır

Diyarbakır’da bu yıl Nevruz büyük bir katılımla kutlandı. 

Her evden en az bir-iki kişinin etkinlik alanına geldiğini gözlemledik. 

İnsanların bu bayrama gösterdiği ilgi, Nevruz’un toplumda ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ancak sormamız gereken bir soru var: 

 20 Nisan’da Hz. Peygamber’in Kutlu Doğum Günü’nde de Diyarbakır aynı hassasiyeti gösterecek mi? 

Katılım aynı düzeyde olacak mı?

Burada bir tercih yapıyoruz. 

Nevruz’un Diyarbakır’da nasıl bir anlam kazandığını, bu etkinliğin şehir için ne ifade ettiğini görebiliyoruz.

 Kutlu Doğum Haftası’na aynı ilgiyi gösterecek miyiz? 

Bu sorunun cevabı, Diyarbakır’ın yönünü belirleyecek.

İslam’ın Mesajı Neden Yok?

Nevruz’da birçok kesimin mesajları okundu. 

 İslam adına hareket eden ne bir sivil toplum kuruluşunun ne de bir siyasi partinin mesajı dile getirildi. Bu büyük bir eksikliktir. 

Nevruz sadece Kürtlerin bayramı değildir, Müslümanların da bayramıdır. 

Öyleyse İslam’ın sesi neden bu alanda yankılanmıyor?

Daha da çarpıcı bir gerçek var: Türkiye’de zulüm denildiğinde CHP akla geliyor. 

Nevruz alanında CHP’nin mesajı okunuyorsa, burada durup düşünmemiz gerekir. 

Halkın yönü nereye gidiyor? Millet neyi tercih ediyor? 

Biz Müslümanlar, halkımız için ne yapıyoruz?

Önümüzdeki Süreç Ne Gösteriyor?

Nevruz, Diyarbakır’da büyük bir coşkuyla kutlandı. 

Biz, bu coşkunun  20 Nisan’da da yaşanıp yaşanmayacağını takip edeceğiz.

 Müslümanlar, sadece belirli günlerde değil, her alanda varlık göstermelidir.

Halkımızın yönünü belirlemek istiyorsak, inancımızın ve değerlerimizin de meydanlarda güçlü bir şekilde temsil edilmesi gerekiyor.

Bu soruların cevaplarını önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz. 

Şimdi düşünme, sorgulama ve adım atma vaktidir.

 Diyarbakır'da İslam Ümmeti ve Müslümanlık nereye gidiyor? 

Bunu hep birlikte tartışacağız.