Dünya'daki değişimler artık gözlerimizi kamaştırıyor. Hamas'ın direniş iradesi ve moral motivasyonu, ABD ye karşı mazlum halkların yükselen sesleri, Türkiye'nin birleşmiş milletler, ABD, İsrail ve Avrupa'ya karşı duruşu yükselen sesi bizleri şaşırtmaktadır.

Dünya halklarının zulme karşı vicdanlarının sesini dile getirmesi güzel gelişmelere tac olmaktadır.

Şu hakikat bir daha yerini bulmuştur zulme hiçbir vicdan evet diyemez ve sürdürülebilir değildir.

Dünya'da gelinen nokta bir değişime gebe olduğu bu zulüm ve işgal politikalarının sürdürülebilir olmadığı görülmektedir.

Mazlumun sahibi olan Allah zulme rıza göstermez.

Osmanlının yıkılışından bu güne dünya işgalci ve sömürgeci Batı'nın elindedir.

O günden bu güne savaş gözyaşı fakirlik zulüm şiddet insanlığın üstünden eksik olmamıştır.

İşgalci batı dünyayı yönetecek vicdan merhamet ve adalete sahip değildir. Yeryüzünü yaşanılır bir alandan kaos şiddet savaş ve gözyaşına mahkum ettiler.

Bunu da en çok müslümanları gerçek dinden uydurulmuş dine sevk ederek oluşan boşluktan faydalanarak yeryüzüne zulüm iktidarını kurdular.

Müslümanlar özünden kopmasaydı Muhammed'i İslam'ı yaşasaydı müslümanların olduğu yeryüzünde işgalci batı bu kadar hoyrat hareket edemezdi. Bu zulüm iktidarının temellerini Osmanlının yıkılışın daki oyun ve entrikalarda aramak gerekir.

Eğer ki bu zalim işgalci batı karşısında adil bir devlet olsaydı Muhammed'i müslümanlar olsaydı bu zulmü yeryüzünde hüküm sürdüremezlerdi.

Bu gerçeklik içinde İslam yeryüzünde hakim olduğu müddetçe işgalci batı bu kapsamda yeryüzünü talan edemezdi.

İslam anlayışı sadece müslümanların hakkını hukukunu korumaktan ziyade tüm insanlığın hatta yaratılmışın hakkını hukukunu yerli yerince kullanılmasını hedefler. Hiçbir canlının yaratılmışın  keyfiyete göre ele alınmasına müsaade etmez.

İşgalci batı ve zihniyeti artık yolun sonuna gelmiştir. Bu zulüm anlayışı işgalci batının yeryüzü hakimiyetini yüzyıla zor şekilde sıgdırması  işgalci batı anlayışının yeryüzü mazlumların öncülük yapmasının mümkün olmadığını göstermişlerdir.

Yeni yüzyılda İslam'ın yeniden keşfedileceğini göstermektedir. Muhammed'i devrimci İslam'ın hakimiyeti yeryüzünde adaletin kardeşliğin birlikte yaşama kültürünün öne çıkmasının zamanı gelmiştir.

Dünya bir çok düşüncenin istememesine rağmen İslam'ın hakimiyetine kapı aralamış durumdadır.