Tüm okuyucularımın affına sığınaraktan “Corona Covit 19” ile ilgili bir yorum yapıp asıl konumuz olan futbola geçmek istiyorum. Herkesten rica ediyorum hiç kimse “Corona” ile ilgili yaptığım yorumu engelli kardeşlerimi aşağılama anlamında yorumlamasın. Yaklaşık 6 aydır devam eden tüm dünyaya yayılan “Corona” belasını Körler gördü, Sağırlar bile işitti. “Corona” artık hayatımızın bir parçası Ekmek gibi, su gibi ve hatta havadaki oksijen gibi. Bu yüzden “Corona’lı yaşama alışmalıyız diye düşünüyorum. Dünyada bir çok ülkede büyük hasarlar bırakan Corona Türkiye’de çok şükür fazla etkili olamadı. Burada erken alınan tedbirler ayrıca başta Sağlık bakanımız Sayın Fahrettin Koca olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının özverili ve sabırlı çalışmaları bu başarıda büyük pay sahibi olmuşlardır. Başta Bakanımız Sayın Fahrettin Koca olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına çok çok teşekkür ediyorum.

Futbola gelince; Dünyada milyar dolarların döndüğü bir sektör haline gelen futbol milyarlarca insanında aynı zamanda geçim kaynağıdır. “Corana” vakası Aralık ayında başlayarak hızlı bir şekilde dünyaya yayılması ile birlikte belirli zaman aralıklarında başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünya ülkeleri futbol da liglere ara verdi. Dünyanın başına bela olan bu “Corona” illeti gücünü kaybettiği ülkelerde başta Almanya olmak üzere İngiltere, İspanya, Belçika, İtalya ve diğerleri futbolda liglerin başlaması için arayışlara girerek liglerini başlatmayı planladılar. Türkiye’de ise Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Nihat Özdemir başkanımızda yaklaşık 20 gün önce liglerin 12 Haziranda başlayacağını açıkladı. Bazı kulüpler bu kararı olumlu karşılarken bazı kulüplerde çekimser kaldı. Liglerin kaldığı yerden başlama programı 12 Haziranda Süper lig,19 Haziranda 1.lig ve 12 Temmuz 2.lig,3.lig ve Bal ligleri oynanacak. Bu program Futbol Federasyonunun programıdır. Ancak uygulanma noktasında akla gelmeyecek bin bir türlü problemleri hesaba kattığımızda liglerin bırakın tamamlanmasını başlamasının bile zor olacağını düşünüyorum. Liglerin oynanması halinde bir tarafta Şampiyonluk diğer tarafta Avrupa kupalarında yer almak, en kötüsü küme düşmemek için mücadele edecek olan takımlar hazırlıklarına devam ediyor. Bu sıralar yapılan açıklamalara baktığımız zaman tüm takım başkanlarını kastetmiyorum ancak, büyük bir çoğunluğunun kafalarında yine “Tilki” kurnazlıklarının döndüğünü söyleyebilirim.

Türkiye’de hayatın her alanında fırsatçılığın ön planda olduğunu hesaba kattığımızda “Corona” illetini fırsat bilerek olumsuz tablolarını kendi lehine çevirmeye çalışan çok fazla futbol takımlarının olduğunu belirtmek istiyorum. Başta yöneticiler olmak üzere teknik heyet ve futbolcular maalesef hiç kimse net ve samimi değil. Bu yüzden liglerin başlaması ve tamamlanması çok sancılı gibi görünüyor.

Son olarak ben de liglerin başlamasından yanayım ancak haddim olmadan bir önerim olacak. Dünya kupası oynar gibi merkezi bir yerde, örnek: süper lig İstanbul’da, 1 lig Antalya,Alanya,ve  Denizli’de 2.  ve 3.liglerin federasyon tarafından uygun olan illerde oynatılabilir diye düşünüyorum.

Yaşamda unutulmasın ki sağlık her şeyden önce gelir. Zengin, Fakir, Köylü, Çoban, İnşaat işçisi, Maden işçisi, Futbolcu, Basketbolcu, fark etmez sağlık herkes içindir. Sağlıkta sınıflandırma olmaz düşüncesi ile Dünya için yeni sloganımız “Önce sağlık’’