|
Tweet |
Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, bağımlılıkla mücadelenin terörle mücadele kadar stratejik bir güvenlik meselesi haline geldiğini belirterek, devlet, aile ve sivil toplumun bu alanda topyekûn bir mücadele başlatması gerektiğini söyledi.
Türkiye’de her geçen gün artan madde, teknoloji ve ekran bağımlılığı tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. TÜİK ve Yeşilay verilerine göre madde kullanım yaşı 13’e kadar düşerken, bağımlılığa bağlı ölüm oranları da her yıl yükseliyor. 2024 yılı itibariyle 80 binden fazla birey bağımlılık tedavisi görüyor.
Bağımlılık sorununu “sessiz terör” olarak tanımlayan Yahya Öger, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Nasıl ki terör toplumu korku ve kaosa sürüklüyorsa, bağımlılık da gençlerimizi, ailelerimizi ve sosyal dengemizi içten içe çökertiyor. Bu sorun sadece sağlık meselesi değil, aynı zamanda bir güvenlik meselesidir.”
Ailelerin bu mücadelede yalnız bırakıldığını belirten Öger, ailelerin %60’ının çocuklarının bağımlılık düzeyinden habersiz olduğunu, vakaların çoğunun geç fark edildiğini söyledi. “Aileler bilgilendirilmeli, desteklenmeli ve sürece aktif olarak dâhil edilmelidir,” dedi.
Bağımlılıkla mücadelede kurumsal eksikliklere de dikkat çeken Öger, AMATEM ve ÇEMATEM merkezlerinin sayısının yetersiz olduğunu, kırsal bölgelerde hizmet erişiminin ciddi şekilde sınırlı kaldığını vurguladı. Ayrıca okullarda psikososyal destek sistemlerinin güçlendirilmesi, gençlere alternatif sosyal alanlar sunulması ve medya denetiminin artırılması gerektiğini belirtti.
Sivil toplum kuruluşlarının bu mücadelede sahadaki en etkin aktörler olduğunu ifade eden Öger, mevcut sistemin STK’ları yeterince desteklemediğini ve bürokratik engellerle mücadele ettiklerini söyledi.
“Yeşil Yıldız Derneği olarak bizler mahalle mahalle çalışıyoruz. Ancak kalıcı etki için devlet-STK iş birliği sadece imza protokolüyle değil, gerçekçi kaynak ve yetki paylaşımıyla yürütülmelidir.” dedi.
Bağımlılık tedavisi sonrasında yaşanan rehabilitasyon sürecinin zayıf kaldığını da vurgulayan Öger, bağımlı bireylerin sosyal hayata kazandırılmasında ciddi eksiklikler olduğunu dile getirdi.
“Sadece tedavi değil, tedavi sonrası uyum politikaları da geliştirilmelidir,” diye konuştu.
Öger, açıklamasını çarpıcı bir uyarıyla noktaladı:
“Bir ülkeyi dışarıdan bombalamaya gerek kalmadan içeriden çökertmenin yolu, bağımlılıkla zehirlenmiş bir gençliktir. Tıpkı terör gibi, bağımlılık da organize, stratejik ve sürdürülebilir bir karşı mücadele gerektirir. Bu mücadeleye bugünden başlamazsak, yarın çok geç olabilir.”
