|
Tweet |
Yasin Güler - Programa; Türkiye Cumhuriyeti Brunei Darüsselam Bandar Seri Begawan Büyükelçisi Prof. Dr. Hamit Ersoy, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aytaç Coşkun ve Prof. Dr. Velat Şen, Genel Sekreter Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan, Yunus Emre Brunei Enstitüsü Koordinatörü Lale Ersoy, dekanlar, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı.
Programda konuşan Türkiye Cumhuriyeti Brunei Darüsselam Büyükelçisi Prof. Dr. Hamit Ersoy, bu buluşmanın kişisel ya da mesleki nedenlerle değil, vicdani bir sorumluluk duygusuyla gerçekleştiğini ifade etti. Diyarbakır’da bir sanat sergisinin açılmasının başlı başına anlam taşıdığını belirten Ersoy, kentin tarih boyunca ilim, düşünce ve sanat üretimiyle öne çıkan kadim bir entelektüel merkez olduğuna dikkat çekti. Açılışı yapılan “Direniş II: Kolektif Vicdana Saygı – Filistin” sergisinin sanat ile direnişi buluşturduğunu vurgulayan Ersoy, serginin Filistin’in sesini estetik bir dille uluslararası alana taşıdığını ve Brunei ile Türkiye arasında anlamlı bir kültür köprüsü kurduğunu söyledi.
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat ise etkinliğin yalnızca bir sergi açılışı olmadığını, insanlığın ortak hafızasına ve kolektif vicdanına yönelik güçlü bir çağrı niteliği taşıdığını ifade etti. Üniversitelerin yalnızca bilgi üreten kurumlar olmadığını vurgulayan Eronat, sanatın kelimelerin yetersiz kaldığı yerde konuşarak yaşananların insani boyutunu görünür kıldığını belirtti. Serginin, öğrenciler ve ziyaretçiler açısından önemli bir farkındalık alanı sunduğunu dile getirdi.
Genel Sekreter Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan da üniversite yönetimi olarak sanatsal üretimi insani duyarlılıkla buluşturan çalışmalara destek vermekten memnuniyet duyduklarını ifade etti. “Kolektif Vicdana Saygı: Filistin” projesinin üniversitenin evrensel değerlere dayalı akademik duruşunu ve toplumsal sorumluluk anlayışını yansıttığını belirten Arslan, sanatın sınırları aşan evrensel diliyle insanları ortak duygularda buluşturduğunu vurguladı. Filistin meselesinin insanlığın ortak vicdan sınavına dönüştüğünü ifade eden Arslan, bugün imgeler ile sözcüklerin, bireysel tanıklık ile evrensel vicdanın kesiştiği çok katmanlı bir zeminde buluşulduğunu söyledi.
Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şengül Kocaman ise Filistin gerçeğinin çoğu zaman siyasi söylemler ve istatistikler üzerinden ele alındığını, ancak sanatın yaşananların insani boyutunu görünür kılarak güçlü bir farkındalık oluşturduğunu ifade etti. Bu tür projelerin kolektif vicdana yönelik evrensel bir çağrı niteliği taşıdığını belirtti.
Proje Küratörü Dr. Öğr. Üyesi Hamide Vural da sanatın yalnızca estetik bir ifade alanı olmadığını, aynı zamanda insanlık vicdanına dokunan güçlü bir tanıklık dili olduğunu vurguladı. “Kolektif Vicdana Saygı” projesinin Filistin merkezli bir çıkışla yola çıktığını ancak zulme uğrayan tüm halkların yanında durma iradesini taşıdığını dile getirdi.
Konuşmaların ardından “Direniş II” başlıklı solo resim sergisinin açılışı gerçekleştirildi. Geleneksel özgün baskı teknikleri ile dijital katmanların bir arada kullanıldığı eserler, ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Uluslararası ayağı da bulunan projenin, sanatın dönüştürücü gücü aracılığıyla toplumsal farkındalık oluşturmayı hedeflediği belirtildi.