Dicle Üniversitesi’nde etik krizi büyüyor. Üniversitede görev yapan Türk Eğitim-Sen Üniversite Temsilcisi Öğr. Gör. Mehmet Sercan Öğe, kendisi hakkında asılsız ithamlarda bulunduğunu iddia ettiği Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytaç Coşkun hakkında etik ihlali ve görevi kötüye kullanma suçlamasıyla hem üniversiteye hem de yargı mercilerine başvurdu.
Rektörlüğe resmi dilekçe sunuldu
Öğr. Gör. Öğe, Dicle Üniversitesi Rektörlüğü’ne sunduğu dilekçede, Prof. Dr. Coşkun’un hiçbir resmi soruşturma veya idari işlem olmaksızın, kendisiyle ilgili suçlayıcı, küçük düşürücü ve itibar zedeleyici ifadelerde bulunduğunu belirtti. Dilekçede, Rektör Yardımcısı’nın konuyla ilgili bilgi veya savunma almadan, üniversite dışındaki kişilerle görüşmeler yaptığı ve Rektörlük makamını yanlış yönlendirdiği ifade edildi.
Türk Eğitim-Sen imzalı dilekçede, söz konusu davranışların 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, Türk Ceza Kanunu’nun 125, 257 ve 267. maddeleri ile Yükseköğretim Kurumları Etik Davranış İlkeleri’ne aykırı olduğu vurgulandı.
“Üniversitenin tarafsızlığına ve itibara zarar verildi”
Sendika, söz konusu eylemlerin hem ilgili akademisyenin kişilik haklarını ihlal ettiğini hem de üniversitenin kurumsal tarafsızlığına zarar verdiğini belirterek, Rektörlükten dört talepte bulundu:
1. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytaç Coşkun hakkında idari soruşturma başlatılması,
2. Etik kurul tarafından inceleme yapılması,
3. Akademisyenin itibarının korunması için kamuya açık bir düzeltme veya özür beyanı yayımlanması,
4. Sürecin sendikaya yazılı olarak bildirilmesi.
Savcılığa ve YÖK’e de suç duyurusu
Üniversite içi başvurunun yanı sıra, Öğr. Gör. Mehmet Sercan Öğe tarafından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Kamu Başdenetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) nezdinde de suç duyurusunda bulunuldu.
Öğe, bu kurumlara gönderdiği dilekçelerde, “Kişilik haklarım çiğnendi, mesleki onurum hedef alındı. Üniversite yönetiminde keyfi davranışların ve etik dışı yaklaşımların hesabı sorulmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
“Akademik saygınlık ayaklar altına alındı”
Sendika, Dicle Üniversitesi’nde son dönemde yaşanan bu olayın “akademik değerleri aşındıran bir yönetim anlayışının sonucu” olduğunu savunarak, üniversite yönetimini tarafsızlık ve etik ilkelere bağlı kalmaya davet etti.
Türk Eğitim-Sen, “Kurum içi kişisel hesaplaşmaların akademik itibarı zedelemesine izin vermeyeceğiz. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.” açıklamasını yaptı.
22 Ekim 2025 tarihli dilekçenin, Dicle Üniversitesi Genel Evrak Şube Müdürlüğü tarafından resmi olarak kayıt altına alındığı öğrenildi.