Bugun...



HARAMIN GÖLGESİNDE KAYBOLAN İNSAN

Bu hafta Cuma sohbetimizin konuğu Diyarbakır il müftü yardımcısı Murat EREN. Eren ile toplumdan bulaşıcı hastalık olan içki, kumar ve faiz üzerinde durduk. Ne yazık ki günümüz insanı, “özgürlük” adı altında, ilahî sınırları çiğnemeyi bir ilerleme gibi görme yanılgısına düşmüştür.

facebook-paylas
Tarih: 07-11-2025 00:01

HARAMIN GÖLGESİNDE KAYBOLAN İNSAN


Mehmet Zeki Özer
İnsanoğlu, yeryüzünde hür yaratılmıştır; ama bu hürriyet, nefsin dizginlerinden kurtulmak değil, aklın ve imanın rehberliğinde bir hayat sürmektir. Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah, insanın iyilik ve kötülük yollarını gösterir, sonra da “Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” (Kehf, 18/29) buyurarak tercihi insanın vicdanına bırakır. Ancak bu tercih, beraberinde bir sorumluluğu da getirir. Çünkü her seçim, bir sonuca gebedir.
Ne yazık ki günümüz insanı, “özgürlük” adı altında, ilahî sınırları çiğnemeyi bir ilerleme gibi görme yanılgısına düşmüştür. Oysa dinin koyduğu yasaklar, insanın mutluluğunu ve toplumun huzurunu koruma gayesi taşır. İçki, kumar, zina ve faiz gibi fiiller sadece bireysel bir tercih değil, toplumsal birer yıkım sebebidir. İnsanları yaratan Allah c.c. insanoğlunun nasıl bir düzen ile huzur bulacağını en iyi bilen ve ona göre kurallar koyandır. Çok acıdır ki günümüzde biz insan olarak Yaradan’ın kanun’unu bırakıp, bir türlü yama tutmayan beşeri sistemin peşine takılıp kaldığımızdan her geçen gün başka bir çıkmaz ile karşı karşıya kalmaktayız. Allah’ın kesin olarak yasakladığı içki, kumar, faiz ve zina maalesef beşeri kanunda tam tersine  teşvik edilip basit maddi çıkarlara alet edilmektedir.
İçki: Aklın Üzerine Çekilen Perde
İçki, insana verilen en büyük nimetlerden biri olan aklı devre dışı bırakır. Bu durumda insan normal bir canlıdan farksız olur.  Kur’an, bu konuda açık bir şekilde şöyle buyurur:
 “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir; bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Mâide, 5/90)
İçki, sadece sarhoşluk değil; aklın, iffetin ve insan onurunun kaybıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) “İçki, bütün kötülüklerin anasıdır.” (Nesâî, Eşribe, 44) buyurmuştur. Gerçekten de içki; aile içi şiddetin, trafik kazalarının, ahlaki çözülmenin ve nice acının temelinde yer alır. Günümüzde uyuşturucu belası ise içkiden da ha fazla toplumu tahrip etmekte olup nice gençlerimizin güzel hayallerini yarıda bırakmaktadır. Ne yazık ki günümüzde çoğu toplum ve devletler bağımlılık ile mücadele etmek ve gençeri bu tür davranışlardan alı koymak için milyon dolarlar maddi külfet altına girmektedir. 
Kumar: Emek Hırsızlığının Modern Adı
Kumar, zahiren bir “şans oyunu” gibi görünse de, gerçekte alın terine dayanmayan bir kazanç hırsıdır. Oysa İslam, insanın emeğine değer verir. Kur’an, kumarı da içkiyle birlikte yasaklamıştır: Çünkü kumar insanların hak ve kazançlarına göz dikmek olup toplumu derinden sarsmaktadır. 
“Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ister, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçmeyecek misiniz?” (Mâide, 5/91) Ayeti kerimesi bu duruma açık bir şekilde işaret edip günümüzde toplumun içine düştüğü durumda bunun açık bir göstergesidir.
Bugün “eğlence” adı altında milyonlarca insan, kumarın farklı biçimlerinde –iddia, bahis, sanal oyunlar ve benzeri yolsuzluklar içinde kaybolmaktadır. Netice hep aynıdır: kolay kazanç ümidiyle başlayan bir yolculuk, hüsranla son bulur. Ya aileler dağılır veya intihar ve kavgalar neticesinde nice ocaklara ateş düşmekte ve çocuklar sahipsiz kalmaktadır.
Zina: Ailenin ve Neslin Çöküşü
Zina, sadece iki kişi arasındaki bir günah değil; toplumun ahlak temellerini sarsan büyük bir ifsattır. Kur’an, zinaya yaklaşmayı dahi yasaklar:
 “Zinaya yaklaşmayın! Çünkü o, son derece çirkin bir hayasızlıktır  ve çok kötü bir yoldur.” (İsrâ, 17/32)
Zina, sadece bir ahlak meselesi değil; aile bağlarını koparan, çocukları sahipsiz bırakan, ruhlarda derin izler bırakan bir sosyal yaradır. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
 “Hiçbir zina eden, o fiili işlerken mümin olduğu halde zina etmez.” (Buhârî, Mezâlim, 30)
Bu uyarı, zinanın sadece bedeni değil, imanı da kirleten bir fiil olduğunu göstermektedir.
Faiz: Bereketi Yok Eden Sessiz Yıkım
Faiz, toplumun ekonomik dengelerini bozan, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir adaletsizliktir. Kur’an’da faiz konusunda kullanılan ifadeler, son derece serttir:
“Allah, faizi yok eder; sadakaları ise artırır.” (Bakara, 2/276)
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve eğer gerçekten iman etmişseniz, faizden arta kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlü ile savaş halinde olduğunuzu bilin.” (Bakara, 2/278-279)
Faizli sistem, görünüşte kazandırır ama aslında bereketi tüketir, gönül huzurunu yok eder. Bugün birçok insan, kredi ve borç batağı içinde manen ve maddeten çöküş yaşamaktadır. Faiz; merhameti, yardımlaşmayı, paylaşmayı ortadan kaldırır.
Faiz; borçlu insanı köleleştirir, toplumda kin ve nefret doğurur.
Faiz; üretimi değil, tembelliği besler.
Faiz; insanların birbirine güvenini yok eder.
Bu yüzden İslam, kazancın ticaret, emek, hizmet veya üretim gibi helal yollarla olmasını ister. Faizli kazanç, paranın paradan doğmasıdır; oysa İslam, kazancın üretimden doğmasını emreder.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur ki:
 “Hiç kimse, elinin emeğinden daha hayırlı bir kazanç yememiştir.”
(Buhârî, Büyû’, 15)
Helal kazanç, insanın yüzünü ak eder, duasını kabul ettirir, ailesine bereket getirir.
Faizli kazanç ise görünüşte çok kazandırır ama içinde bereket yoktur. Ayette şöyle buyrulmuştur:
“Allah faizi mahveder, sadakaları ise bereketlendirir.”(Bakara, 2/276)
Sonuç: Haramdan Kaçınmak, İnsanı Korumaktır
İslam, insanı zorlamak için değil, korumak için vardır. Dinin yasakladığı her şey, insanın zararına olan şeylerdir. Haram, bir engel değil; bir koruyucu kalkandır. Yüce Allah’ın buyurduğu gibi:
“Allah size haramı kolaylık olsun diye değil, sizi temiz kılmak için haram kılmıştır.” (Mâide, 5/6)
Bu yasaklar, hayatı zorlaştırmak için değil, insanı yüce tutmak içindir. Çünkü haramın içinde geçici bir zevk, helalin içinde ise kalıcı bir huzur vardır.
 İnsan mutlaka kendine sormalıdır:
“Helal dairesi bu kadar genişken, neden harama yöneliyorum?”
Gerçek huzur, ne içkide, ne kumarda, ne faizde, ne de zinada gizlidir. Huzur, Allah’ın rızasına uygun bir hayat sürmekte; helalin bereketinde, haramdan uzak durmadadır.Selam ve Dua İle




Bu haber 164 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DİYARBAKIR Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI