|
Tweet |
Edirne — İslam Alimleri Vakfı tarafından “Kendi Gök Kubbemiz” üst temasıyla düzenlenen “II. Balkan Alimleri Buluşması”, Edirne Valiliği’nin ev sahipliğinde, Edirne Mimar Sinan Vakfı ve Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu paydaşlığında 31 Ekim - 2 Kasım 2025 tarihleri arasında icra edildi. Program, sonuç bildirgesinin kamuoyu ile paylaşılmasıyla son buldu.
Buluşmaya; Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkan Vekili, önceki dönem Diyanet İşleri Başkanı, Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden ilim ehli ile Balkan coğrafyasından Kuzey Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Sırbistan, Bosna-Hersek, Batı Trakya, Bulgaristan, Romanya, Slovenya, Karadağ, Hırvatistan ve Kırım’dan müftüler, baş müftüler ve alimler düzeyinde katılım sağlandı.
Toplantıda Gazze’de devam eden vahşet olmak üzere; din hizmetleri, ümmetin birliği, aile kurumunun korunması, küresel kültürel müdahaleler, oryantalizmin manipülasyonları, Balkanlarda provokasyon riski taşıyan asayiş meseleleri ve yeni nesil değer aşındırma operasyonları geniş biçimde değerlendirilerek şu tespitler öne çıktı:
Gazze İçin Çifte Standart Çıkışı
Sonuç bildirgesinde; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne rağmen İsrail’in iki yılı aşkın süredir Gazze’de sistematik soykırım işlediği vurgulandı. “Egemen güçlerin sessizliği değil, açık desteği ortadadır” ifadeleri dikkat çekti.
Maddelerde, İsrail’in ateşkese rağmen her nefesi hedef alan saldırılarını sürdürdüğü belirtilerek Müslümanların sosyal, ekonomik ve politik alanda daha sert ve aktif karşılık üretmesi çağrısı yapıldı. SUMUD hareketi ve Gazze Özgürlük Filolarının Siyonist rejimi endişeye sevk ettiği açıkça belirtildi.
“Cinsiyetsiz Nesil Projesi” Uyarısı
Bildiride küresel güçlerin medya, eğitim, siyaset ve kültür üzerinden “dinsiz, milliyetsiz, cinsiyetsiz nesiller yetiştirme” stratejisi yürüttüğü ifade edildi. Bu sürecin “soy kurutma projesi” olduğuna vurgu yapıldı.
Aile Kurumu ve Oryantalizm Eleştirisi
Ailenin sadece hukuki sözleşme değil dini ve ahlaki bir kurum olduğu belirtilerek; manevi dinamiklerin güçlendirilmesinin hayati olduğu vurgulandı.
Batı merkezci düşünce dayatmalarının zihin işgali yaptığı, ümmeti bölmek için oryantalist merkezlerin sistematik çalışma yürüttüğü kaydedildi.
Balkanlarda Provokasyonlara Dikkat
Özellikle Balkan bölgelerinde yabancı istihbaratların provokatif hamlelerinin asayiş olaylarını fitilleyebileceği ifade edilirken, “suç ve cezanın şahsiliği” ilkesinin altı çizildi. Bütün bir toplumu suçlayan dil ve eylemlere fırsat verilmemesi istendi.
“Ümmetin daha sık ve daha sert bir birlik iradesi göstermesi şarttır”
Sonuç bildirgesinde İslam alimlerine, kanaat önderlerine ve ilgili tüm yapı ve kurumlara “birlik için daha sık buluşma, daha net tavır alma” çağrısı yapıldı.
