|
Tweet |
Yasin Güler
TMD açıklamasında, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşananların 2025 yılında da artarak sürdüğü vurgulandı. İsrail’in saldırılarında on binlerce çocuk ve kadının yaşamını yitirdiği, cami, kilise, hastane ve okulların hedef alındığı belirtilirken, uluslararası toplumun büyük ölçüde sözle yetinip eylemsiz kaldığı ifade edildi. Açıklamada, İsrail ile ticari ve diplomatik ilişkilerini kesmeyen devletlerin tutumu “ibretlik” olarak nitelendirildi. TMD, ilk günden bu yana siyasi ve ideolojik ayrımlardan uzak, insani ve vicdani bir duruşla bu katliamların durdurulması için ulusal ve uluslararası düzeyde daha etkin bir politika izlenmesi gerektiğini savunduğunu kaydetti.
Açıklamanın ikinci bölümünde Suriye’de 13 yıldır süren iç savaş sonrası yaşanan gelişmelere değinildi. Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Ahmet Şara liderliğinde oluşan yeni yönetimle göreceli bir sükûnet ortamı oluştuğu belirtilirken, geçmişinde şiddet geleneği bulunan bu yapıya yönelik ciddi itirazların da sürdüğü ifade edildi. Kürtler, Dürziler, Araplar, Ermeniler, Aleviler, Hıristiyanlar ve diğer toplulukların anayasal hak ve güvenceler talep ettiğine dikkat çekilen açıklamada, Suriye’nin yeni döneminde halkların ekonomik, demokratik ve kültürel birliğini esas alan yeni bir anayasa ile kalıcı barışın sağlanabileceği vurgulandı. TMD, Suriye’de sağlanacak istikrarın Türkiye’nin iç barışına da olumlu katkı sunacağı görüşünü yineledi.
Üçüncü başlıkta ise Türkiye’de yürütülen “Terörsüz Türkiye” sürecine değinildi. TMD, PKK’ye yönelik silah bırakma ve kendini feshetme çağrısını ilk destekleyen sivil toplum kuruluşlarından biri olduklarını hatırlattı. Dernek, bu sürecin kalıcı hale gelmesi için TBMM’de temsil edilen partiler arasında “siyasi mutabakat” sağlanması gerektiğini savundu. Bu kapsamda kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun tüm üyelerine mektup gönderildiği, siyaset dilinin yumuşatılması ve “Kürt Sorunu” yerine “Kürt Demokratik Hakları” tanımının kullanılmasının önerildiği belirtildi.
TMD Genel Başkanı Mahmut Şimşek ve Genel Başkan Yardımcısı Rıdvan Ekinci’nin, 6 Ekim 2025’te TBMM’ye davet edilerek komisyonun 14. oturumuna katıldıkları da açıklamada yer aldı. Bu oturumda geçmişi kaşımadan geleceğe dönük öneriler sunulduğu, yapılan konuşmaların hem komisyon üyeleri hem de kamuoyu nezdinde olumlu karşılandığı ifade edildi.
Dernek ayrıca, Barış Vakfı’nın 5 Aralık’ta İstanbul’da düzenlediği “Uluslararası Hukuk ve Deneyimler Işığında Türkiye’ye Özgü Demokratik Entegrasyon Olanakları ve Riskleri” başlıklı çalıştaya da katıldıklarını duyurdu. Genel Başkan Mahmut Şimşek’in çalıştayda, demokrasi ve entegrasyonun sağlıklı biçimde tartışılabilmesi için orta vadede yeni ve sivil bir anayasanın gerekliliğine dikkat çektiği aktarıldı.
Açıklamanın sonunda 2025 yılının mazlum halklar açısından acı dolu ancak umut ve onur barındıran bir yıl olduğu ifade edilirken, 2026 yılı için barış, demokrasi ve insan onuruna yakışır bir gelecek temennisi dile getirildi.
Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Mahmut Şimşek, mesajını “Sersala we pîroz be” sözleriyle tamamladı.