|
Tweet |
Ekim ayının “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kutlandığını hatırlatan Doç. Dr. Bahçe, “Meme kanseri, her 8 kadından birinde görülüyor. Kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü olması nedeniyle bu konuda farkındalık oluşturmak büyük önem taşıyor.” dedi.
“Geç kalmak değil, erken davranmak önemli”
Hastalığın süt kanalları ya da süt bezlerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla oluştuğunu anlatan Bahçe, “Yaş, cinsiyet ve genetik yatkınlık değiştiremediğimiz risk faktörleri arasındadır. Ancak obezite, hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı gibi etkenler yaşam tarzı değişikliğiyle önlenebilir.” diye konuştu.
Erken tanı sayesinde meme kanserinde yüzde 90’ın üzerinde başarı sağlandığını vurgulayan Bahçe, “20 yaşından itibaren her kadın adet döneminden sonraki günlerde kendi kendine meme muayenesi yapmalı, 40 yaşından sonra ise düzenli hekim kontrolü ve iki yılda bir mamografi çektirmelidir. Ülkemizde bu taramalar Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM) ücretsiz olarak yapılmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır”
Meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Bahçe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Meme kanserine yakalanmak hayatın sonu değildir. Günümüzde kemoterapi, radyoterapi, cerrahi ve hormon tedavisi gibi birçok etkili yöntemle hastalarımızın büyük çoğunluğu tamamen iyileşebilmektedir. Meme kanserinde önemli olan hasta olmak değil, geç kalmaktır. Ne kadar erken başvurulursa, tedavi o kadar kolay ve yaşam süresi o kadar uzun olur.”
