Bugun...


Ahmet yoldaş

facebook-paylas
BİR ANI, BİR DERS
Tarih: 28-10-2025 00:01:00 Güncelleme: 28-10-2025 00:01:00


 

 

Gurbette Başlayan Yolculuk

Rahmetli babam yıllar önce annemi köyden kaçırmış, Diyarbakır’a yerleşmişler.
Biz çocuklar da hep Diyarbakır doğumluyuz.
Sonra Ergani’ye taşındık, orada büyüdük.

Yaklaşık yirmi altı yıl süren memuriyet hayatımın çoğunluğu gurbette geçti.
Zaman geçti. Rabbim nasip etti, memuriyetimin son yıllarını doğduğum topraklarda bitirdim..
Diyarbakır’da yeniden nefes almak, hem bir vefa hem de bir şükür vesilesiydi benim için.

 

Yıllar Sonra Köye Dönüş

Uzun yıllar sonra, bir taziye vesilesiyle köyüme gittim.
Yakın akrabalar dışında kimse beni tanımıyordu.
Orada, her zamanki gibi mikrofon elimdeydi; biz mikrofonu severiz, o da bizi sever.

Taziyede bulunanlara ölüm hakkında bazı hatırlatmalarda bulundum:

“Ey ölmek için sırada bekleyenler!
Her nefis ölümü tadacaktır.
Zengin, fakir, genç, yaşlı fark etmez;
ölüm meleği her cana uğrayacaktır.

Ölüm bir son değil, ebedî bir başlangıçtır.
Ya cennet gibi bir mükâfat, ya da cehennem gibi bir ceza bizi beklemektedir.
O hâlde hayatı, hayatı var edenin razı olacağı gibi yaşayalım.”

Sözlerimi rahmetliye dua ve yakınlarına sabır temennisiyle tamamladım.

 

Bir Köylü Amcanın Merakı

Sözlerim sürerken solumda oturan yaşlı bir amca, yanındakine fısıldadı:

“Bu kimdir? Tanımıyorum.”

Sonra da ekledi:

“Herhâlde başka köyün imamıdır, ne güzel konuşuyor.”

Gülümseyip döndüm:

“İmam değilim amca.”

Biraz sonra yine dayanamadı:

“O zaman Seyda’dır.”

Dedim,
“Seyda da değilim.”

Bir süre sustu, sonra:

“Herhâlde müftüdür.”
Dedim. “Müftü de değilim.”

Merakı artıyordu,

“Belki de Şeyh’tir.”
dedi.
“Şeyh de değilim amca.”

Artık sabrı taşmıştı, Kürtçe sordu:

“Peki sen kimsin? Hoca değilsin, Seyda değilsin, Müftü değilsin, Şeyh değilsin. Nesin?”

Herkesin gözü bizdeydi. Gülümseyip şöyle dedim:

“Ben davetçiyim amca.”

 

Davetçinin Manası

Amca şaşkınlıkla sordu:

“Davetçi de kimdir?”

Dedim ki:

“Amca, köyde bir yangın çıktığını görsen ne yaparsın?”

Bağırırım, ‘Ey köylüler koşun, yangın var!’ derim,” dedi.

“İşte davetçi budur!” dedim.

Davetçi,“İnsanları ateşten, felaketten, Allah’ın azabından haberdar eden kişidir.
Yangını gören nasıl susmazsa, iman eden de insanları uyarmaktan geri durmaz.”

Amca tebessüm etti, “Hııım,” dedi ve sustu.
Ben bir Fâtiha okuyarak sohbeti tamamladım.

 

Her Müslüman Davetçidir

Unutmayalım. Her insan bir davetçidir.
Peygamberlerin en belirgin sıfatlarından biri tebliğ, yani davettir.
Davetçi, sadece camide konuşan kişi değildir; ahlakıyla örnek olan, sözüyle iyiliğe çağıran, susmasıyla bile huzur veren kimsedir.

Bir anne çocuğunu namaza çağırırken davetçidir.
Bir öğretmen öğrencisine doğruluğu öğütlerken davetçidir.
Bir genç arkadaşına haramdan uzak durmayı hatırlatırken davetçidir.

Davet, sadece sözle değil, hal ile de yapılan bir çağrıdır.
Ve Allah, bu ümmetin her ferdini bu göreve ortak kılmıştır:

“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz;
iyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a inanırsınız.” (Âl-i İmrân, 110)

 

Son Dua

Allah’ım!
Bizi davet bilinciyle yaşayan kullarından eyle.
Kalplerimize hakkı söyleme cesareti,
Dilimize hikmet ve yumuşaklık ver.
Davetimizi nefsimize değil, Senin rızana yönelt.

Ölümü bir son değil, rahmet kapısı bilenlerden eyle.
Rahmet ettiklerine rahmetinle muamele et; bizi de onların izinden giden salih kullarından eyle.

Âmin.

Ahmet Yoldaş



Bu yazı 288 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI