Sözünü Yerine Getirme Zamanı Gelmedi mi?
İnsanoğlu bu dünyada misafirdir. Zaman akar, ömür su gibi geçer. Geriye sadece sözlerimiz ve onları tutup tutmadığımız kalır. Müslümanın hayatı da bir sözle başlar: “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh.”
Bu söz, sadece bir cümle değil; bir ahittir. Allah’a, Peygamberine ve bütün insanlığa verilen büyük bir sözdür.
Şehadet: En Büyük Söz
Müslüman bu sözüyle Rabbine şöyle der:
“Ben yalnızca Sana kulum ya Rabbi! Emir ve yasakların benim sınırlarımdır. Hayatım da ölümüm de Senin içindir.”
Bu, En‘âm Suresi 162. ayetin ifadesidir: “De ki: Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”
İşte bu söze sadakat, müminin kimliğidir. Çünkü sözünde durmak imanın gereğidir. Maddi zarar görse de, menfaatini kaybetse de mümin sözünü tutar. Çünkü bilir ki, Allah’a verdiği söz her şeyden üstündür.
Müslüman’ı Ayıran Cümle
Allah’a iman, birçok dinin ortak inancıdır. Fakat Müslüman’ı diğerlerinden ayıran nokta, “Muhammed (S.A.V.) Allah’ın kulu ve resulüdür.” sözüdür.
Bu cümle, İslam’ın kemale erdiği noktayı temsil eder.
“Bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim.” (Mâide, 3)
Bu şehadetle Müslüman, Allah’ın Resûlü’nün getirdiği dine kayıtsız şartsız teslim olur. Hayatına, ticaretine, aile ilişkilerine, dostluğuna ve düşmanlığına bu teslimiyet yön verir.
Verilen Sözde Hayat Vardır
Şehadetle verilen söz, hayatın her alanına sirayet etmelidir.
Mümin, konuştuğunda Allah hatırlanmalı; görüldüğünde gönüller huzur bulmalıdır. Peygamberimiz buyurur: “Sizin en hayırlılarınız, görüldükleri zaman Allah’ı hatırlatan kimselerdir.” (İbn Mâce, Zühd, 4)
Bu söz, ailede güven, ticarette dürüstlük, toplumda adalet olarak tezahür eder. Müslüman baba evinde dirayetli, anne şefkatli, evlat edepli, kardeş vefalı, komşu merhametli olmalıdır. Çünkü Allah’a söz vermiştir: “Adil olacağım, emanete ihanet etmeyeceğim.”
Şeytan Unutmaz, Sen de Unutma
İnsanı yoldan çıkarmak için şeytan hiç uyumaz.
“Önden, arkadan, sağdan ve soldan yaklaşacağım.” (A‘râf, 16–17) Bu yüzden mümin uyanık olmalı, gaflete düşmemelidir. Hayatın her karesinde, işinde ve ilişkilerinde Allah’a verdiği sözü hatırlamalıdır. Çünkü Müslüman’ın bu sözde güven vardır; bu sözde diriliş vardır.
Yeryüzünü Allah Adına İmar Etmek
Mümin, Rabbinden aldığı emaneti taşır. O, yeryüzünü Allah adına imar etmekle görevlidir:
“Sizi yeryüzünden yarattı ve orayı imar etmenizi istedi.” (Hûd, 61)
Bu imar sadece taşla, toprakla değil; adaletle, merhametle, doğrulukla olur.
Mümin zulme sessiz kalmaz; mazlumun yanında, zalimin karşısında olur. Çünkü bilir ki, “Fitne ortadan kalkıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar...” (Enfâl, 39) mücadele etmek onun şehadet sözünün gereğidir.
Sonuç: Sözünde Duran Mümin
Şehadetle verdiğimiz söz, Allah’ı ve Resulünü sevindiren, müminleri umutlandıran, zalimleri titreten bir ahittir. Bu sözü diri tutmak; ihlâs, ihsan ve takva bilinciyle yaşamaktır.
Hayat, imandır ve gereği gibi yaşamaktır. Sözünde duran mümin, hem dünyada izzetli, hem ahirette aziz olur.
Dua
Rabbimiz!
Bize verdiğimiz sözü unutmamayı, her an şehadet bilinciyle yaşamayı nasip eyle.
Sözünde duranlardan, emanete riayet edenlerden, adaletle hükmedenlerden eyle.
Kalbimizi, dilimizi ve amelimizi Senin rızana uygun kıl.
“Ancak Sana kulluk eder, yalnız Senden yardım dileriz.” Âmin.
Ahmet Yoldaş
