Bugun...


Ahmet yoldaş

facebook-paylas
ZAMANIN ŞAHİTLERİ: İMAN, BİRLİK VE DİRİLİŞ
Tarih: 18-08-2025 00:01:00 Güncelleme: 18-08-2025 00:01:00



Her çağın kendine özgü imtihanları, tehlikeleri ve fırsatları vardır. Zamanın şahitleri olmak; çağını Kur’an’ın nuruyla okumak, Resûlullah’ın (s.a.v) sünnetiyle yaşamak ve ümmetin birliğine, adaletine ve dirilişine öncülük etmektir. 
Gerçek şahit, yalnızca gördüğünü değil, gördüğünden sorumlu olduğunu da bilen insandır.
Zamanın şahidi olmak, hakikati hem öğrenip hem yaşamak demektir. Hakiki şahitlik sadece sözle değil; ilim, adalet ve birlik için gayretle mümkündür. Gerçek zamanın şahitleri, ümmetin dirilişine rehberlik eden, hak ile batılı ayıran, karanlıkta yön gösteren kandillerdir.
Zamanın şahitleri olmak, yalnızca bilgi aktarmak değil; ümmetin kalbini Kur’an’a bağlamak, tefrikayı ortadan kaldırmak ve hakkı haykırmaktır.
Kur’ân bize şöyle seslenir:  “Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz.” (Âl-i İmrân, 110)
Resûlullah (s.a.v.) buyurur ki: “Âlimler peygamberlerin varisleridir.” (Tirmizî, İlim, 19) 
Ümmetin diriliş yolunda, çağımızın büyük davetçileri bize rehberlik etmiştir:
Hasan el-Bennâ der ki:“İslâm bir davettir; kalpleri diriltir, akılları aydınlatır, hayatı ihya eder. Bu diriliş, kuru bilgiyle değil; ilmin amele dönüşmesi, sözün hayata yansımasıyla gerçekleşir.” 
Hasan el-Bennâ: “Görevimiz, Allah’ın dinini hayatın bütün alanlarına hâkim kılmaktır.”
Seyyid Kutub: “Kur’an, hayatta uygulanmak için inmiştir; sadece okunmak için değil.” “Kur’an, hayata hâkim olmadığı sürece Müslümanlar zillet içinde kalır.”
Said Nursî de bize şu gerçeği hatırlatır: “İman bir nurdur; o nur, kalbe girdi mi insanı hem dünyada hem ahirette saadete ulaştırır.”
Zamanın şahitleri, ilmi birliğe, birliği dirilişe dönüştürenlerdir. Kur’an şöyle buyurur: “Allah, sizden iman edip salih amel işleyenleri, yeryüzünde mutlaka egemen kılacaktır.” (Nur, 55)
İman, İlim, birlik ve diriliş… 
Zamanın şahitleri ümmetin en büyük mirası ve geleceğinin teminatıdır. 
Şimdi bize düşen, Kur’an’ın ölçüleriyle yeni bir diriliş inşa etmektir. Birliğin temeli, kardeşliktir. Kardeşliğin temeli ise Allah için sevmektir. 

Filistin ve Gazze: Ümmetin İmtihanı
Gazze, bugün yeryüzünün vicdanıdır. Orada akan kan, sadece mazlumların değil, ümmetin imtihanıdır. Rabbimiz buyuruyor: “Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın.” (Enfâl, 39)
Zamanın şahitleri olmak; zalimi tanımak, zulmün araçlarını bilmek ve ona karşı koyacak ilim, strateji ve cesareti kuşanmak, bilmek, öğrenmek, bilinçlenmek ve bu uğurda omuz omuza mücadele etmektir.
Filistin meselesi bir toprak değil, ümmetin onur meselesidir. “Müslümanların derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.” Hadisi şerifi ne güzel durumu izah etmiştir.
Birlik Olmadan Güç Olmaz.
Ümmetin en büyük yarası tefrikadır. Kur’an, bu konuda bizi uyarır:  “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanmayın.” (Âl-i İmrân, 103)
Tarihte Müslümanlar; ilimde, sanatta, teknolojide, adalette öne geçtiklerinde birlik oldular, zulme karşı durdular. Bugün ise cehalet, bencillik ve neme-lazımcılık bizi birbirimizden kopardı. 
Gazze’nin çığlığı, bizi tekrar tek yürek olmaya çağırıyor. Birlik olmadan güç, güç olmadan özgürlük, özgürlük olmadan adalet olmaz.
Birlikten Dirilişe
İslam tarihinde, ilim ve birlik birleştiğinde ümmetin nasıl dirildiğini defalarca gördük. Selahaddin Eyyubi, Kudüs’ü fethederken sadece kılıca değil, ilme, vahdete ve adalete yaslandı. Bugün de bu ruhu diriltmeye muhtacız.
Şehid Seyyid Kutub’un şu sözü, çağımızın pusulasıdır: "Yeryüzünde Allah’ın şahitleri olun ki, yeryüzü zulmün değil adaletin yurdu olsun."
Zamanın şahitleri olmak, ilmin nuru, birliğin gücü ve dirilişin heyecanıyla yaşamak demektir. 
Rabbimizden niyazımız, bizleri Gazze’nin, Kudüs’ün, Doğu Türkistan’ın, Arakan’ın ve tüm mazlum coğrafyaların yükünü taşıyan, çağının şahitleri olan bir ümmet kılmasıdır.
Sonuç: Hayat, bize emanet edilen sınırlı bir zamandır. Zamanın şahitleri araştırır, tefekkür eder, kendini geliştirir. Zamanın şahitleri öğretir, örnek olur, adalet ve merhametle hareket eder.
Rabbimiz buyuruyor:  “Allah, içinizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir.” (Mücâdele, 11) 
Ümmetin bugün en büyük ihtiyacı, ilimle yoğrulmuş, imanla yoğrulmuş, davası Allah olan şahsiyetlerdir. Böyleleri, çağın karanlığında hakka şahitlik eden yıldızlardır.
Gelin, biz de bu zamanın şahitleri olalım. İmanı hayatımıza, kardeşliği kalplerimize, Kur’an’ı toplumun merkezine koyalım. Çünkü şahitlik, hem dünyada hem ahirette üzerimize yüklenmiş bir emanettir.
Selam, dua ve kardeşlik temennisiyle…


Ahmet Yoldaş



Bu yazı 3354 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI