Akıllı olamaz, birimiz hepimiz kadar,
Birlikle güç, kuvvet, başarı ortaya çıkar.
Üstümüze düşeni yapmamız lazım gelir,
Sonra üstümüze huzur, refah başarı yağar.
Asıl Güç: Vahdettir.
Kıymetli kardeşlerim, biz hepimiz Hz. Âdem’in çocuklarıyız. Aynı ailenin fertleri, aynı davanın yolcularıyız. İslam kardeşliği, bize hem dünyada huzur hem ahirette cennet kazandıracak en büyük nimettir.
“İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız. Aranızda selamı yayınız.” (Müslim)
Kur’an-ı Kerim ise “Müminler ancak kardeştirler” (Hucurât, 10) ayetiyle, birlik ve beraberliğin ilahi bir emir olduğunu bildiriyor.
Birliğin Bereketi, Ayrılığın Zilleti
Birlik: Gücün, başarının, huzurun ve zaferin kaynağıdır. İnsan tek başına değil, kardeşleriyle beraberken güçlüdür.
İslam Kardeşliği: Müminler aynı ağacın dalları, aynı vücudun uzuvları gibidir. Sevinçte de kederde de birbirini taşırlar.
Kardeşliğin alt sınırı gönül hoşnutluğu, üst sınırı ise gerektiğinde malını, terini ve canını kardeşi için vermektir. Unutmayalım. Birlik ve beraberlik Allah’ın emridir, ayrılık ve tefrika şeytanın tuzağıdır.
Kardeşlerim, birlik bize güç, şeref ve huzur katar. İslam kardeşliğinin gölgesinde hayat bulan ümmet, izzetle ayakta durur.
Ama ne zaman ki ayrılığa düşeriz, işte o zaman gücümüz zayıflar, huzurumuz kaçar, zalimler cesaret bulur ve üzerimize zulüm yağdırırlar.
Bugün Filistin bunun en acı örneğidir. Bir yanda işgalci Siyonist zulmü, öte yanda parçalanmış, dağınık bir ümmet… Eğer Müslümanlar tek yürek olsaydı, Filistin’deki mazlum çocukların kanı bu kadar ucuz olmazdı.
Yine Suriye’den Arakan’a, Doğu Türkistan’dan Keşmir’e kadar bütün mazlum coğrafyalarda aynı hakikat karşımıza çıkıyor:
Tefrika, zalimi güçlendiriyor; vahdet ise ümmeti izzetlendiriyor.
Kur’an ve Sünnetin Ölçüsü
“Müminler kardeştir” (Hucurât 10)
“Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın, tefrikaya düşmeyin.” (Âl-i İmrân, 103)
“Müminler bir binanın tuğlaları gibidir” (Müslim)
“Müminler birbirine kenetlenmiş tuğlalar gibidir.” (Müslim)
Bu ilahi emirler bize yol gösterir. Yani birlik, sadece bir tavsiye değil; Allah’ın emri, Peygamber’in sünnetidir.
Üstadların Rehberliği
Seyyid Kutub: “İslam cemaati, yalnızca iman bağıyla var olur. İman bağı koptu mu, ümmet çözülür.”
Mevdudi: “Müslüman, kendi menfaatini değil ümmetin menfaatini öncelediğinde kardeşlik şuuruna ulaşır.”
Bediüzzaman Said Nursî: “Uhuvveti zedeleyen kin ve haset, ümmetin kalbine saplanmış bir hançerdir.”
Hasan el-Bennâ: “Müslümanların ayrılığı, ümmetin en büyük musibetidir. Ümmetin dirilişi, fertlerin birbirine kenetlenmesiyle mümkündür.”
Sonuç: Birlik İzzettir
Birlik ve beraberlik; Bize şeref kazandırır,
Gücümüzü artırır,
Zalimleri korkutur.
Ayrılık ise; Zillet getirir,
Mazlumları savunmasız bırakır,
Zalimleri cesaretlendirir.
O halde kardeşlerim, tefrikayı bırakıp Allah için birleşme zamanı gelmiştir.
Unutmayalım:
Tefrika zillet, vahdet izzettir!
Selam, dua, tefekkür ve muhabbetle..
Ahmet Yoldaş
Türkiye Aile Meclisi Diyarbakır İl Başkanı