Bugun...


Ali Lale

facebook-paylas
Temiz Siyaset ve Adalet Üzerine Düşünceler
Tarih: 11-09-2025 00:01:00 Güncelleme: 11-09-2025 00:01:00


 

CHP’nin son dönemlerde devlet içinde devlet gibi hareket etmeye çalıştığına dair ciddi eleştiriler gündeme geliyor. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinden yaşanan tartışmalar, siyasi çıkarların halkın menfaatinin önüne geçtiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Dikkat çekici olan şu: Belediyeyi bizzat şikayet edenler, aynı partinin içinden çıkıyor. Bu da gösteriyor ki, çıkar ilişkileri bozulduğunda, istenilen rant elde edilemediğinde parti içi kavga başlıyor. Oysa bir siyasi parti, dürüstse ve gerçekten halkı düşünüyorsa, yolsuzluk şüphesi duyduğu anda ilk önce kendi içinde hesaplaşmalıdır. Gerekirse kendi üyelerini ihraç ederek temizlenmelidir.

Ancak bugün geldiğimiz noktada bazı partiler, yolsuzlukları örtbas etmeye çalışıyor. Bu durumda o partinin halka vereceği hiçbir şey kalmaz. Çünkü kendine hayrı olmayan, halkın derdine nasıl derman olabilir?

Eğer bugün İstanbul Belediyesi başka bir partiden olsaydı ve CHP tarafından mahkemeye verilseydi, belki de “CHP intikam peşinde” denilecekti. Ancak şikâyet yine kendi içlerinden geliyor. Bu da meselenin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Öyleyse neden CHP bu şikayetleri dikkate almıyor? Neden hukuk süreci işletilmiyor? Hukuka saygı gösterilmezse, halkın gözünde “bu işte bir ortaklık var” algısı oluşur.

Bugün siyasi partilerin birbirini koruma refleksi, yolsuzlukların üzerini örtme çabası, halkın adalete olan güvenini sarsmıştır. Gürsel Tekin gibi isimlerin hukuku beklemeden karar vermesi, adeta bir paralel yargı gibi davranması kabul edilemez. Bu artık sadece bir parti meselesi değil, Türkiye’nin demokrasi sorunudur.

Bu şekilde mi ülke yönetilecek? Yolsuzluğu savunarak mı halkın karşısına çıkılacak? Hukuka baskı yaparak mı adalet sağlanacak? Bu, halkı küçümsemek, milleti kandırmaktır. Gerçek hizmet bu değil, bu olsa olsa pastadan pay kapma yarışıdır.

Biz İslam kültüründen geliyoruz. Hz. Ömer’in adalet anlayışı ortadadır: “Bir kurban verdik, ikinciyi vermeyiz” der. Yani bir kişi yönetimdeyse, diğerinin kenara çekilmesi gerektiğine inanır. Bugün ise tam tersi bir anlayış hâkim: Ne kadar koparabilirsek, o kadar kâr.

Bugün toplumda haram-helal bilinci zayıflamış durumda. Allah korkusu kalmadıkça, hukuk da işlemez, adalet de tecelli etmez. Yolsuzluk yapanı koruyanlar da en az yapan kadar suçludur. Bu siyaset anlayışı toplumu felakete sürükler.

Devletin parasını, fakirin hakkını çalanlar, memur maaşına üç kuruş zam yapılmasını tartışırken milyonları ceplerine indiriyorlar. Bu adaletsizlik, bu çifte standart bu milleti mahvediyor.

Toplum olarak ciddi bir ahlaki ve kültürel yozlaşma yaşıyoruz. Ne tam anlamıyla bir İslam kültürü taşıyoruz ne de evrensel bir hukuk anlayışımız var. Arada kalmış, yozlaşmış bir kültür hâkim olmuş.

Eğer gerçekten adil, ahlaklı ve halkı düşünen bir sistem istiyorsak; siyaseti, hukuku, eğitimi ve kültürü baştan inşa etmeliyiz. Allah sonumuzu hayra çevirsin. Baştaki arsız olursa, alttaki ne yapsın?



Bu yazı 41140 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI