Bir siyasetçinin Avrupa liderlerine Türkiye’yi şikâyet etmesi, “Ben size daha iyi hizmet edebilirim” demesi kabul edilebilir bir davranış değildir. Bu ne demektir? Yani “Ben sizin emrinizdeyim; ama başka biri sizin emirlerinizi yerine getirmiyor” demektir. Bu anlayış, bağımsızlığı ve özgürlüğü esas alan bir siyaset anlayışı değildir. Bağımsızlık ve özgürlükten vazgeçip iktidara koşma uğruna ülkeye yapılacak bütün kötülükleri görmezden gelen bir siyasi zihniyetin göstergesidir.

Tarihte bu tür ihanetler yapılmıştır. Ülkeye hizmet etmekten ziyade, zembille iktidara inmeyi planlayan siyasetçiler ve kişiler olmuştur. Bunların hiçbirinin akıbeti iyi olmamış, toplum nezdinde itibar görmemişlerdir. Bugün başkasından medet ummak yerine, halka hizmet ederek halkın gönlünü fethetmek gerekir. Ancak yolsuzlukları ve kanunsuzlukları örtmek için başkalarından yardım dilemek kadar kötü bir durum olamaz.

Evet, halk bunu görüyor. Türkiye halkı eski Türkiye değildir; her şeyi işitmekte, her şeyi görmekte ve özgürlüğe karşı yapılan en ufak yanlışları hafızasına kaydetmektedir. Artık halk bilinçlidir. Bugün tüm siyasetçilerin gündemi yolsuzluklar ve hırsızlıklar olmalıdır. Yolsuzluk yapan, kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Yetimin, milletin hakkını yiyene acımak olmaz; merhamet etmek olmaz.

Bugün binlerce insan farklı zorluklar içinde yaşıyorsa, bunun sebebi siyasi soygunlar ve yolsuzluklardır. Bu durum, “Devlet malı deniz yemeyen domuz” anlayışına dayanan bir siyasi zihniyetin sonucudur. Oysa Türkiye, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri doğru şekilde işletilirse herkesin refah içinde yaşayabileceği bir ülkedir. Ama biri cebini doldururken doymuyor, diğeri ise bir kuru ekmekle yetinmeye tavsiye ediliyor. Bu çelişki; ahlaksızlığın, hukuksuzluğun ve vicdansızlığın toplum üzerindeki yıkıcı etkisidir.

Toplum olarak, halk hukukunu gözeten ve yöneticileri buna uymaya zorlayan bilinçli bir toplum inşa etmemiz gerekir. Yöneticiler yanlış yaptığında karşısına dikilen, yanlışı yüzüne vuran ve vazgeçirmeye çalışan bir toplum olmalıyız.