Bugün dünya ciddi bir tehditle karşı kaşıyadır. ABD, artık adeta Siyonist rejimin bir emir eri gibi hareket etmektedir. Bu rejimin işlediği vahşeti görmezden gelmekle kalmıyor, aynı zamanda para ve silah yardımıyla bu zulmü desteklemektedir. Bu durum, sadece belli bir bölgeyi değil, tüm insanlığı tehdit eden bir felakettir. Dünya, adeta bütün damarlarına yayılmış bir ahtapot gibi büyüyen bu canavarın pençesi altına girmektedir.
Gerçekten insan olduğunu düşünen herkes, bu vahşete karşı insanlık adına dur demelidir. Allah, tüm peygamberlerini zulme ve adaletsizliğe karşı mücadele etmeleri için göndermiştir. Bugün zulme karşı sessiz kalmak, bu emirleri inkâr etmek demektir. Allah’ın emirlerini çiğneyenlere karşı birlik içinde olmak tüm insanlığın görevidir.
Kur’an’da lanetlenen bir toplumdan bahsedilmesi boşuna değildir. Bugün bazı Yahudiler, dini kendi çıkarlarına alet etmiş, ırkçılığı inançla harmanlayarak insanlık dışı bir ideoloji üretmişlerdir. İsrail devleti, tüm dünyayı kendi kontrolüne almak için sistematik bir şekilde hareket etmektedir. Bu süreçte en büyük destekçisi ise ABD olmuştur.
Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda, yaşanan darbelerin çoğunun arkasında bu küresel güçlerin olduğu görülmektedir. Bu sadece bizim için değil; Mısır, Libya, Irak gibi birçok ülke için de geçerlidir. Siyonist düzen, bu ülkeleri kendi çıkarlarına göre yeniden şekillendirmiştir.
Bugün İsrail, kendini üstün gören bir anlayışla hareket etmekte; diğer halkları kendi hizmetkârı olarak görmektedir. Ne uluslararası hukuk tanıyor, ne insan haklarına değer veriyor. ABD ise bu vahşete göz yummakla kalmıyor, adeta ortaklık ediyor. Bu tarih boyunca unutulmayacak kara bir lekedir.
Bir dönem dünyaya demokrasi, özgürlük ve insan hakları dersi veren Batı'nın maskesi düşmüştür. Ne yazık ki Müslüman toplumlar da bu süreçte ciddi hatalar yapmışlardır. Allah’ın emirlerinden uzaklaşıp, şeytanın yoluna uyan toplumlar bugün bu acı sonuçla yüzleşmektedir.
Orta Doğu’da oluk oluk Müslüman kanı akıyor. Birçok Arap ülkesi halkına firavunluk yapmakta, İsrail’e yaranmak için her türlü tavizi vermektedir. Filistin’de insanlar kendi topraklarında açlık, yoksulluk ve ölümle mücadele ediyor. Her aileden 2-3 kişi hayatını kaybetmiş durumda, kalanlar ise açlıktan ölüyorlar. Bu bir insanlık dramıdır.
Batı'da, hatta İsrail içinde bile bu vahşeti protesto eden insanlar var. İngiltere, Almanya gibi ülkelerde her hafta binlerce kişi Filistin için yürüyüş düzenliyor. Ancak ne yazık ki Müslüman ülkelerde bu duyarlılığı göremiyoruz. Çünkü bu ülkelerin başındaki yöneticiler, kendi halklarına değil; dış güçlere hizmet ediyor.
Bugün bazı Müslüman ülkeler, İsrail’e dolaylı veya doğrudan destek vererek Filistin’de dökülen kanın sorumluluğunu paylaşıyorlar. Bu ağır bir vebaldir. Bir gün bu hesabın sorulacağına şüphe yoktur.
Rabbim, bu vahşi düzene son verecek, Selahaddin Eyyubi gibi adil bir liderin çıkmasına vesile kılsın. Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik sağlansın. Filistin’deki masumlara yardım etsin, hayatını kaybedenlere rahmet eylesin, mekanlarını cennet kılsın. Unutulmamalıdır ki bu mücadele sadece bir coğrafya için değil, tüm insanlık için bir imtihandır.
Ali lale