Gazze yanıyor…

Ama sadece Gazze değil; bizim vicdanlarımız, insanlığımız, inancımız da bir bir kül oluyor...

Hani Filistin bizim kırmızı çizgimizdi?

Hani Kudüs düşerse, biz düşerdik?

Hani mazlumun yanında, zalimin karşısındaydık?

Bugün dünyanın dört bir yanında sesler yükseliyor. Güney Afrika, soykırım suçlamasıyla İsrail’i Lahey Adalet Divanı’na taşıdı. İspanya, İrlanda, Norveç… Hepsi adaletin tarafında yer aldı. Yemen bile…

O küçük, abluka altındaki Yemen, onurumuzdan büyük çıktı!

Biz ise, milyonlarca nüfusumuzla, sözde “büyük ülke” kimliğimizle susuyoruz!..

İslam coğrafyası mı?

Onların hali daha da acı…

Mısır; ABD’nin kuklası.

Suudi Arabistan; ABD’nin uşağı.

Birleşik Arap Emirlikleri; ABD’nin pastası...

Filistin’in sözde Devlet Başkanı bile, ABD’nin oyuncağı!

Peki ya biz?

Yirmi iki yıl boyunca desteklediğimiz iktidar, zalime karşı ne yaptı?

Terör devleti İsrail’in, zamanında Sayın Cumhurbaşkanımıza taktığı sözde “Cesaret Madalyası”nı çöpe mi attı? Hayır.

Büyükelçilerini kovdu mu? Hayır.

Ticaret kapılarını kapattı mı? Hayır.

İsrail’e petrol sevkiyatını kesti mi? Hayır.

Yaptığı tek şey: Kınamak!..

Ama bilin ki, kınamalar zalimin kulağına ulaşmaz; ulaşsa da onu durdurmaz. Çünkü zalim, ancak elini tutan bir güçten anlar, tokat gibi bir yaptırımdan korkar...

Ey zerre iman taşıyan Müslüman!

Ey zerre vicdanı olan insan!

Hiçbir şey yapamıyorsan, bu Nazi zihniyetini dörtle çarpan Siyonist canilere destek veren firmaların ürünlerini boykot et!

Ama ne yazık ki, onu bile yapamayacak kadar uyuşturulmuş bir toplum haline geldik...

Unutmayın, Peygamberimiz “Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır” diyor.

Biz hangi saftayız? Mazlumun mu, yoksa dilsiz şeytanların mı?

Bugün korkumuzdan ses çıkaramadığımız zalimler, yarın bize de aynı zulmü reva görecek. Tarih bunun örnekleriyle dolu: Dün başkasına yapılan zulme göz yumanlar, bugün aynı zincirle bağlandı.

Ve bilin ki, korkunun ecele faydası yok!

Şimdi Gazze yanıyor…

21. Yüzyılda insanlar açlıktan ölüyor!

Yarın kim bilir neresi tutuşacak?

Kim bilir daha kaç kişi açlık silahı ile öldürülecek?

Belki de ateş, evimizin kapısına kadar gelecek.

Ve o gün geldiğinde, bugün susanlar, yarın kendi sessizliklerinin kurbanı olacak!..