Sömürgecilik 1915’lerde başlayıp parlak dönemini I. Dünya Savaşı’ıyla yaşadıktan sonra yavaş yavaş etkisini kaybeder gibi olmaya başladı; artık bitti derken günümüzde ortaya çıkan yeni yöneticiler aracılığıyla tekrar güçlenmeye yüz tuttu. Tabi ki biçim, kapsam, yöntem ve etki ettiği alanlar olarak farklı bir biçimde ortaya çıktı. Buna post sömürgecilik de diyebiliriz. Modern dönemde çıkarcı bir perspektifle dünyaya bakan ve birinci hedefleri çıkar olan yeni tip yöneticiler farklı biçimlerde dünyadaki silahsız, güçsüz olup zenginlik kaynakları bol olan ülkelere göz dikerek ne edip edip “Kurdun kuzuyu yemek isteyip de bahane üretmesi” gibi akla hayale gelmedik bahaneler ileri sürüp o ülkeyi ele geçirmeye çalışıyorlar! Çağdaş emperyalistler sudan bahanelerle ortaya çıkmaya başladılar. Bu işin başını günümüzde ABD çekmektedir. ABD başkanı Tramp tüccar kafasıyla hareket edip dünyayı sömürmeye başladı. Önce etrafındaki ülkelere tehditler savurdu ve gözlerini korkuttu. Ancak, “İt iti ısırmaz!” gerçeğince ya da “Pabucun pahalı olduğunu!” anlayınca komşularını bir kenara bırakıp “Şimdilik kalsın sonra bakarız” diyerek geri adım attı. Sonra elini Orta Doğu ülkelerine atmaya başladı. Çünkü Orta Doğu onlara göre yenilir yutulur cinsindendir!” Çocuğu İsrail’i maşa olarak kullanıp BOP’u gerçekleştirmeye çalışıyor.
 
Bu da yetmedi -çünkü ejderha bir türlü doymuyor -ikinci olarak yine çocuğu İsrail’i kullanarak yalaka BAE’den de büyük ekonomik destek alıp Afrika ülkelerinden Sudan’da soykırım uygulayarak insanlık dışı bir ele geçirme yöntemini kullanıyor! İki günde üç yüz kadın öldürdü. İnsanları diri diri ateşe atıp yaktı ve yine diri diri çukurlar kazıp üzerlerini toprakla kapattılar. Çünkü Sudan’ın zenginlik kaynaklarına konacak ve Sudanlıları açlık ve sefaletle karşı karşıya bırakacaklar! Plan gayet basit: Yerli bir kısım teröristleri organize edip kışkırtarak yönetime karşı ayaklandırıp saldırtıyorlar! Yönetimi zaafa uğratıp sonra kendi kuklalarından birini “Sizi ancak biz kurtarırız!” diyerek yönetime getirip sömürecekler!

 ABD, şimdi de Nijerya’ya el attı. Çünkü Nijerya’da zengin petrol ve doğal gaz yatakları vardır. ABD burayı almazsa olmaz tabi... Aç aslan avı görünce durur mu? Kim tazıyı avdan geri bırakabilir? Bahane mi? Bahane çok basit: Nijerya’da Hristiyanlar öldürülüyormuş! Oysa Nijerya’daki teröristler hem Müslümanlardan hem Hristiyanlardan öldürüyorlar. Terör bu; dinin ne diye sorar mı öldürürken!

Artık sırada hangi ülke var onu şimdiden tahmin etmek zor; ancak görünen köy kılavuz istemez!” örneğinde olduğu gibi kimin malı mülkü fazlaysa o sıradadır. ABD kurdu acıkmış, aç kurt durur mu?

Dünya kendine dikkat etsin; özellikle de Asya ve Afrika ülkeleri ya da petrolü ve nadir elementi bulunan ülkeler dikkat etsin! 

Bu olumsuz tabloyu çizmek zorunda olduğum için üzgünüm; ancak ne var ki “Gerçeklerin er geç gün yüzüne çıkma gibi huyları vardır!” Mazlumları sahibi Allah’tır! Bir gün gelecek bu zalimler yaptıkları zulmün altında ezilecekler ve akıttıkları kanda boğulacaklar! Tarihte bunca zalim, gaddar, emperyalist ve sömürgeci geldi geçti! Bunların adları bile anılmıyor! ABD ve Tramp da, Netenyahu da Birleşik Krallık ve bütün sömürge kafalılar da bir gün geberip gidecekler ve yerlerinde yeller esecek!