Gazze yanıyor, biz seyrediyoruz! Biz zevk u sefa içinde eğlencelerle har vurup harman savururken Gazze ve Filistin’de kardeşlerimiz aç ve susuz, ilaçsız, tedavisiz, korunaksınız göçmen olarak hayata tutunmaya çalışıyorlar!
   İşin ilginç tarafı halkı Müslüman olan ülkeler de Gazzeli ve Filistinli kardeşlerini bu hale getiren bu katillerle birlikte halay çekip günlerini gün etmeyle uğraşıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi bu soykırımcılara maddi destek verme yarışına girmişler! Verdikleri bu rüşvetler işe yarasaydı hadi neyse... Katar’a yapılan siyonist saldırı da gösterdi ki rüşvet de işe yaramıyor ve tehlikeyi bertaraf edemiyor. Şimdi rüşvetçi ülkeler korkunç hayaller yaşıyorlar ve geleceklerinden endişe içindedirler. Bu rüşvetçilerin başı olan Suudi de ne olur ne olmaz deyip telaşla Pakistan’la işbirliği yaparak kendini güvenceye almaya çalıştı.
   Filistinli kardeşin açken sen tok yaşıyorsun ey Müslümanım diyen Arap kardeşleri! Sofralarınızda dinozor, deve, katır, eşek demeden koca koca iri gövdeleri pirinç pilavlı tepsilerinin üzerine koyup ellerinizle tıkınıyorsunuz da hiç mi Gazze’deki aç, susuz kardeşleriniz yerdeki toprak içindeki yiyecek kırıntılarıyla açlıktan ölmemeye çalışan kardeşleriniz aklınıza gelmiyor! Hiç mi içiniz sızlamıyor, hiç mi vicdanınız yumuşamıyor bir parça?
   Ey Ehl-i zevk u sefa olan doyumsuz kardeşler! Siz Hz. Yusuf’un (as) kardeşleri gibi acımasızsınız! Onlar kardeşlerine acımadan diri diri kuyuya attılar! Kuyuda yılanlara, akreplere, çiyanlara yem olacağını bile bile! Siz de Gazze’de kardeşlerinizi izleye izleye ölüme terk ediyorsunuz! Sizi insafsızlar sizi!
   Ey Müslümanlar! Yeter uyudunuz! Uyanın artık gaflet uykusundan! Yanı başınızdaki olup bitenleri görün ve önleminizi henüz vakit varken alın! Yani çalışın, teknik ve ekonomik yönden güçlenin, bir araya gelin ve “Düşmanınızın silahıyla silahlanın!”
   “Ayıdan post, çağdaş sömürgeci ABD’den dost olmaz!”