Âile Yılı'nda Ne Oldu?

Türkiye’de 2025 yılı Âile Yılı ilan edilmişti.

Âile konusu sadece Türkiye’de sorun değil dünyada sorunmuş.

Âile sorunu çözmek için dünyayı idare eden liderler,  kendilerine dert etmiş olsaydı, şimdi bu sorun karşımıza çıkmazdı. 

Âile,  ana ve babadan ibaret değil dede, nine, çocuklar, amcalar, dayılar...

Kısaca herkes bir âile.

2025 yılı bitmek üzere, az kaldı seneye veda edeceğiz.

Âile için iktidar ne yaptı?

Evlenemeyen gençlerin sorunu çözdü mü?

Evlenecek olanlara, yeni yuva için kimi yerde çeyiz yardımı konuşuluyor.

Çeyize destek verdin de ev ve iş nerede?

Boşananların boşanmaması için ne yapıldı? 

Aksine boşanmalarda artış var.

Adliyelerde boşanma sırası bekleyen yüz binlerce aile var.

Nasıl ekonomi sıkıntılardan dolayı icralık olan sayısında artış varsa boşanmalarda  aynı oranda artış söz konusu.

Âileyi yıkan dizilerde azalmalar oldu, yok artış oldu tartışması...

Havanda su döğmek işi.

Evde televizyonu izleme farz gibi oldu. 

Sabah kuşakları, öğle sonrası akşama sarkan kim hangi çiçeğe kondu, kim kaç koca veya eş değiştirdi, kim kimi terk etti, kim kimi bırakıp kaçtı muhabbeti, arkası yarın şeklinde devam ediyor, ediyor da bitmiyor.

Yemek yarışmaları, verilen tarifler saç-baş yolduruyor. 

Anne  ve babasını öldürenlerde  azalma oldu mu?

Herkes rapor hazırlar durur da sonuç var mı?

 Yokla var arası bir hayal.

Ailenin durumu salonlarda değil, sokakta,  sahalarda gözlemlenir ve ona göre çareler üretilir.

 Raporlar yazarak, bunları resmi toplantılarda paylaşarak işin içinden çıkılamaz.

Ailede hızlı bir çözülme yaşandığını, evlerin otel lobisinden öte geçmediğini herkes biliyor ve yazdığımız  gibi gelip geçiyor.

Mesela medyaya laf söylenemiyor. 

Sabah kuşağı programlarından tutun da dizilere kadar neden hiç ses çıkarılamıyor?

Dokunanın canı acıyor, anlaşılır gibi değil.

“Müslümancası niye şart?” sorusundan da fitne üreteceklere diyeceğimizi diyelim de sonra söze yol verelim.

Evet, aile yılı biterken, aileye dair hükümetten dişe dokunur, göze görünür bir şey çıkmadı.

 İkrâmlı salon toplantıları ve batı’dan devşirme bilgilerle topluma bir şey sunulmadı.

Biz hukuk devletiyiz. 

"Falan televizyonun filan dizisi toplumsal barışı ve ahlakı zedeliyor ve aileye büyük zarar veriyor." diye dizi yayından kaldırılamaz mı? 

Çok mu zor?

Sigara dumanlarını buzlamak, alkol şişelerini buzlamak gibi akılla dalga geçen eylemler iş midir? 

Buzlanan sigaranın dumanını ne yapacağız?

Bardaktaki içki için " Alkol sağlığa zararlıdır." Dense ne olur?

Bakalım, yılbaşında piyango biletleri reklâmlarına kim ne kadar umut bağlayacak?

Kaç kişi intihar edecek, kaç âile boşanacak, kaç kişi zil-zurna trafik kazasında ölecek, yaralanacak, kaç kişi bankalardan faizli para alarak zengin olma hayalini 1 Ocak 2026'daki ilk dakikalara kadar kuracak?

Bekleyelim ve görelim...

Kış ortası yakacağı olmayan, tenceresinde aşı kaynamayan, oradan buradan gelen yardımlarla kıt-kanaat geçinen yaşlılar, zamanında anne ve baba değil miydi?

2026 Yaşlılar Yılı ilan edilsin de mutlu olsunlar!...