Bugun...


Mehmet Zeki Özer

facebook-paylas
Diyarbakır’ı Düğün Salonunda mı Sokakta Konuşalım
Tarih: 10-09-2025 00:04:00 Güncelleme: 10-09-2025 00:04:00



Sayın valimizin mahdudu, biricik oğlu ve kızımız, gelinimiz dünya evine girdiler. Hayırlı olsun
Bir ömür "Mutlu ve Mesut olsunlar." 
Sayın valiyi ve damat ile gelinin bunca misafirlerle fotoğraf çekmeye 
 " katlandıkları " için SABIRLARINDAN VE TAHAMMÜLLERİNDEN dolayı tebrik ediyorum.
Trabzon gelini Sayın Suna Ataman Kepolu’nun aynı zamanda ev sahibi olması sebebiyle tebrik ediyorum.
Diyarbakır’ın sorunlarını konuşmak için adres bellidir: 

Diyarbakır’ın kendi sokakları, kendi caddeleri, kendi halkı. 

Görüyoruz ki dün İstanbul’un düğün salonlarında iş insanları ve siyasetçiler bir araya gelip memleket meselelerini tartışıyor.

 Bugün sorulması gereken şudur: 

Diyarbakır’ın onca derdi, sıkıntısı varken bu sorunlar niçin şehrin içinde, halkın huzurunda dile getirilmiyor?

Eğitim-öğretim yılı başlıyor. 

Çocuklarımız ders başı yapıyor.

 Diyarbakır hâlâ çaresiz bırakılıyor. 

Okulu olmayan mahalleler var.

Altyapısı bitmeyen yerler var.

Her yağmurda, çamura gömülen sokaklar var.

 Böylesine yakıcı sorunların ortasında, Diyarbakır’a sahip çıkmayanlar yarın sandıkta halkın vereceği cevabı şimdiden düşünsün.

 Diyarbakır halkı susmaz, unutturmaz, gözünü kapatmaz.


Allah mesut, bahtiyâr etsin. 

Herkes istediği yere gidebilir. 

Şunu açıkça söylemek zorundayız: 

Bu şehirde ekmek yüzde 25 zamlanıyorsa, ulaşım ücretleri sürekli artıyorsa, insanlar sağlık hizmeti için sıra bulamıyorsa, şehir hastanesi yıllardır vaat edilip hâlâ teslim edilmiyorsa, bu sorunlar düğün salonlarında değil, Diyarbakır’ın sokaklarında konuşulmalıdır.

Biz kimseye hakaret etmiyoruz. 

Kimseyi küçümsemiyoruz.

 Kimsenin şahsına da sözümüz yok. 

Bizim derdimiz, Diyarbakır’ın Silvan’ında, Ergani’sinde, Bismil’inde, Bağlar’ında yaşayan halkın sesini duyurmak. 

Diyarbakır insanı bilinçlidir, körü körüne kimseye oy vermez. 

Herkesin ne yaptığını, ne yapmadığını çok iyi görür. 

Sosyal medyadan da takip eder, basından da okur. Sonunda da sandığa gidip hesabı sorar.

Bugün Diyarbakır Şehir Hastanesi’nin akıbeti hâlâ belli değil. 

Ne zaman açılacak, açıldığında diğer hastanelere ne olacak, halk hangi koşullarda hizmet alacak? Bu sorular yanıtsız. 

Diyarbakır’ın gençleri işsiz, kadınları işsizlikle mücadele ediyor, esnaf siftahsız kepenk kapatıyor. 

Bütün bu gerçekler ortadayken hangi vicdan, hangi sorumluluk anlayışı bize keyif çatmayı, eğlenmeyi hak görür?

Hele ki Gazze’de çocuklar aç susuz ölürken, anneler babalar bombaların altında evladını kaybederken, bizim kahkahalarla, lüks salonlarda eğlenmemiz mümkün değildir. 

Bu milletin inancı, vicdanı, tarihi buna izin vermez.

 Bizim felsefemiz, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” düsturudur. 

Biz bu topraklarda böyle yetiştik, böyle yaşadık.

Tekrar altını çiziyoruz: 
Kimseyi küçük düşürmüyoruz. 

Kimsenin düğününe, eğlencesine karışmıyoruz. 

Diyarbakır’ın taşına, toprağına, kaderine, alın yazısına sahip çıkmak boynumuzun borcudur. 

Bu şehir kara bahtıyla ağır yüküyle bizimdir.

Bugün susarsak yarın çocuklarımız bizden hesap sorar. 

Bugün görmezden gelirsek yarın tarih bize “Neredeydiniz?” diye sorar. 

İşte bu yüzden Diyarbakır’ın sorunlarını konuşmaya devam edeceğiz. 

Ne düğün salonlarında ne lüks otellerde… 

Bu meseleler Diyarbakır’ın sokaklarında, halkın yüreğinde konuşulacak ve çözüm de yine buradan doğacak.



Bu yazı 4695 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI