Mevlüt okumakla, ağlamakla Atatürk’e vefa olmaz; bu Cumhuriyeti payidar etmekle olur

Her yıl 10 Kasım gelmeden tartışmalar başlar, 10 Kasım geçtikten sonra da tartışmalar bitmez.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat yıldönümü.

Kimisi mevlüt okur, kimisi ağlar, kimisi dua eder…

Buyursun, etsin.

Biz bir demokrasi devletiyiz.

Burada kimse kimseye nasıl anması gerektiğini dayatamaz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ne sizin mevlütlerinize ne de fatihalarınıza ihtiyacı vardır.

Onun ihtiyacı, bıraktığı mirasa sahip çıkmaktır.

Bu vatanı yaşatmaktır.

Bu Cumhuriyeti ebediyen payidar etmektir.

Adalet içinde, barış içinde, omuz omuza yaşamaktır.

Bizim görevimiz birbirimizle kavga etmek değil, bu vatana sahip çıkmaktır.

Bugün emperyalist güçler silahla değil kültür erozyonuyla saldırıyor.

Kemalizm Maskesi altında emperyalizme çalışanlar var…

"Kemalizm" adı altında din düşmanlığı yapanlar var…

Emin olun,  bugün yaşasaydı, en önce bu sahtekarlarla mücadele ederdi.

“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” diyen bir liderin milletine bıraktığı en büyük miras; kardeşlik ve adalet olmalı.

Biz ise bugün birbirimize düşman gözüyle bakıyoruz.

Atatürk’ün ihtiyacı sizin mevlüt okumanızdan falan değildir.

Gerçek vefa, bu vatanı korumaktır, bu Cumhuriyeti savunmaktır.

Birbirimize düşmanlık değil kardeşlik üretmektir.

Atatürk’e sadakat, nutukla değil, bu devleti yaşatmakladır.