Dünya sahnesinde yaşanan son gelişmeler, bir kez daha kimin kimi yönettiği sorusunu gündeme taşıyor. İsrail’in yaptığı barbarlık ortadayken, hâlâ sessiz kalanlar, hatta Filistin’in haklı davasını karalamaya çalışanlar var. Bu kişiler, adları Fatih, Mehmet, Ali olsa da safı belli, tarafı malum… Biz onları tanıyoruz. Ve inanıyoruz ki zamanı geldiğinde onları çok çetin bir sorgu bekliyor.
Kadim Bir Mücadele: Kudüs Üzerinden Dünya Hâkimiyeti
Filistin ve İsrail arasındaki çatışma bugünün meselesi değil. Asırlardır süregelen bir hesaplaşma bu.
Bugüne kadar savaşları hep İsrail başlattı, dünya sessiz kaldı. Şimdi Filistin ayağa kalktı, Siyonist İsrail şaşkın, perişan, ne yapacağını bilmiyor. Dünya devletleri arkasında olsa ne fark eder? Allah’ın yardımı yeter de artar bile.
Ne yazık ki bugün birçok ülke, Hamas’ın başlattığı direnişe karşı çıkıyor. Yıllardır İsrail’in çocuk, kadın, yaşlı demeden yaptığı katliamları unutanlar, şimdi mazlumları hedef gösteriyor. Çünkü dünya, olup biteni objektif bir basından değil; Yahudi lobilerinin yönettiği medya devlerinden öğreniyor.
Bugün dünyadaki birçok haber ajansı, televizyon ve gazete, Siyonist sermayenin etkisi altında. Gerçekleri ters yüz ediyorlar, mazlumu zalim, zalimi kahraman gösteriyorlar. İşte tam da bu yüzden Müslümanların uyanık olması, bu medya tuzağına düşmemesi gerekiyor.
Tarihten Ders: Kudüs Kimin Elindeyse, Dünya Onun Elindedir
Kudüs, tarih boyunca bir semboldür. Kimin elindeyse, dünya hâkimiyeti de onun elindedir.
Hz. Ömer döneminde Kudüs Müslümanların eline geçtiğinde, adaletin, merhametin ve düzenin hâkim olduğu bir çağ başladı.
Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethetmesiyle dünya, yeniden İslam’ın adaletini tanıdı.
Ardından Osmanlı’nın kudretiyle, Yavuz Sultan Selim bu toprakları İslam sancağı altına aldı. Dünya dengesi o zaman Osmanlı’nın elindeydi.
Bugün ise Kudüs, İsrail’in işgali altında. Ve ne yazık ki Yahudiler, dünya finansını, medyasını, siyaseti ve ekonomiyi yönlendiriyor.
Bu toprakların kutsiyeti sadece bir inanç meselesi değil, aynı zamanda bir güç mücadelesidir. Kudüs’ün kimde olduğuna bakın, dünyanın kimde olduğuna karar verin.
İngiltere’nin Gölgesinde Bir Kukla Düzen
Gelelim asıl meseleye:
Bugün perde arkasında ipleri elinde tutan güç, ne ABD ne İsrail.
Tüm iplerin ucu Londra’ya çıkıyor.
ABD, İngiltere’nin küresel planlarının yürütücüsü; İsrail ise sadece bir ileri karakolu.
Bu plan, Orta Doğu’yu dizayn etmek, İslam coğrafyasını parçalamak ve Kudüs’ü ebediyen işgal altında tutmaktan ibaret.
Filistin meselesini anlamak istiyorsak, önce İngiltere’nin kurduğu sömürge düzenini, ardından ABD’nin bu düzeni nasıl sürdürdüğünü iyi okumalıyız. İsrail’in kuruluşu, sadece bir devlet doğumu değil; bir imparatorluk stratejisidir.
Son Söz: Uyanışın Vakti Geldi
Bugün barıştan, uzlaşıdan bahsediliyor.
Ancak gerçek barış, adaletle olur.
Adaletin olmadığı yerde uzlaşı, sadece güçlülerin zayıfları susturmasıdır.
Filistin’in direnişi, işte bu düzene karşı verilen insanlık mücadelesidir.
Tarihten bugüne Kudüs, her kimin elindeyse dünya onun elindedir.
Ve unutmayalım, Allah’ın hesabı onların hesabından büyüktür.
Selam ve dua ile…