Türkiye de toplumun kanayan yarası ırkçılık...
Türkiye'de bir asırda ırkçılığı besleyen kesimin birden yok olması elbette istemeyecek .
Türkiye'de esen barış ve kardeşliğin rüzgarını tersine çevirmek isteyenler, ellerindeki imkanları kullanmak isterler.
Burada kullanacağı alan belli ki spor.
Sporda kinin ve nefretin tohumu yeni değil.
Bir zamanı geri getirerek gözümüzün önüne getirelim .
Herkes spor, "Varış kardeşlik dostluk " der.
Hiç olmamış keşke öyle olsaydı.
Bursaspor taraftarlarının bu yeni vuk'uatı değil.
Daha önce yaptıklarına gereken ceza verilmiş olsaydı şimdi bunu yaparlar mıydı?..
Bursaspor taraftarı, hep birlikte bir kadına yaptıkları ağır sözlerinden sonra tutuklanan oldu mu?
Bu hafta sonu oynanan maçta aynı taraftar grubun attığı sloganlar geçen haftaların aynısı.
Aynı grup yine sahnedeydi.
Toplumun her kesiminde Leyla Zana’ya yönelik tribünlerde yapılan hakaretle küfrün yanlış olduğunu belirtti, yapılanı kınadı.
Bu ülkede söz sahibi olan kişilerden tek bir cümle yok.
Bursaspor başkanın tanıdık bir isim arkasından aldığı siyasi gücün farkında herkes...
Kimse dokunamaz, ona.
Bundan dolayı öz güvene sahip.
Bursaspor taraftar grubunun başkanının kürt olduğunu söylüyor.
Eğer doğru ise bir atasözü vardı: Ağacın kurdu içinden olur.
Türkiyenin 81 ili var. Neden Kürtlere karşı nefret dilinun ortaya çıktığı şehir, Bursa'dır?. .
Kürtelerin bu ülkenin asıl unsurları olduğunu söyleyen siyasiler nerede?
Devleti idare edenler, Kürtlere karşı Bursa'nın kullandığı dile karşı neden suskun?
Bursaspor taraftar grubu liderinin bu dili kendi başına kullanmamış olduğu besbelli.
Arkasında hangi güçler var?
Kim ya da kimler bu taraftar grubunu kuruyor ve besliyor?
Toplumu ayrıştıracak dilin yok olması için başta Türkler olmak üzere bu topraklar üzerinde yaşayan hangi ırktan, dinden olursa, toplu mücadale edilmeli
Bu gibi nefret dilini kullanan kim olursa olsun, toplumdan tecrit edilmeli
Kürd'ün ve Türk'ün birlikte yaşama iradesine atılmış bomba hükmünde bu yol.
Sporda bu dilin bitmesi için başta Gençlik ve Spor Bakanlığı ve TFF ortaklaşa çalışılmalı.
Hızlı hareket etmeli.
Bir ay sonra harekete geçmeleri olayın basit bir olayın olduğunu akılkara getirmekte.
Sayın Erdoğan ve Bahçeli, üzerlerine düşeni yapmalı, bir kardeşlik ve barış rüzgarı esmekte iken, bunca emeği boşa çıkarmak isteyenlere karşı net mesajlar verilmeli.