Diyarbakır’da yapılan her yatırım, bu şehrin geleceğine vurulan bir mühürdür. 

Kim elini taşın altına koymuşsa, kim bir çivi dahi çakmışsa, teşekkür etmek boynumuzun borcudur. 

Bu şehir, kimsenin şahsi malı değildir.

 Diyarbakır’da ulaşımdan eğitime, sağlıktan altyapıya kadar yapılan her hizmet; bir kişinin değil, tüm iktidar vekillerinin, il başkanının, on yedi ilçe başkanının ve elbette Diyarbakır Valisi’nin ortak emeğidir.

 Bu emeği kimse kendi hanesine yazmasın, kimse bu gayreti kişisel çıkarına mal etmesin.

Fakat asıl meselemiz başka…
Dicle Üniversitesi.

Boş Sınıflar, Kağıt Üzerinde Öğrenciler

Eğitim-öğretim yılı başladı, Dicle Üniversitesi’nin sınıfları bomboş. 

Kağıt üzerinde 45 bin öğrenciden söz ediliyor, fakat gerçekte sınıflar dolu değil.

 Hocalar boş sıralara ders anlatıyor. Bu tablo, eğitimdeki çürümenin, sistemdeki aksaklığın en açık göstergesi.

 Üniversite yönetimi bu tabloyu görmezden geliyor. Kimse sormuyor: Nerede bu öğrenciler?

Öğrenci Kartı Gitti, Banka Kartı Geldi

Bir diğer skandal, öğrenci yemekhanesinde yaşanıyor. Yıllardır öğrenciler kendi öğrenci kartlarıyla yemek yiyordu. Şimdi ise sistem bir bankaya teslim edilmiş durumda. 

Gariban öğrencinin yemeği, kartı, harçlığı birilerinin ticariîoyununa alet ediliyor. 

Bu nasıl iştir? 

Öğrencinin cebine, emeğine, lokmasına göz dikmek hangi vicdana sığar?

Kimlerin cebine ne kadar para girdiği, kimin bu işten kâr ettiği sorgulanmalı. 

Üniversite, eğitim kurumu olmaktan çıkıp adeta bir rant alanına çevriliyor.

Gazze’de Bombalar Yağarken Eğlence Var

Bir diğer utanç verici durum ise, Gazze’de çocuklar bombalar altında can verirken Dicle Üniversitesi’nin eğlenceler düzenlemesidir. 

Vicdanlar susmuş, yürekler taş kesilmiş. Üniversite yönetimi, gençlere duyarlılık aşılamak yerine, eğlenceyle gündem saptırıyor. Bu nasıl bir anlayıştır?

Boykot Ürünleri Üniversite cafelerinde, Kantininde

Türkiye’nin pek çok üniversitesinde, boykot ürünlerinin satışına izin verilmiyor.  

Üniversite yönetimleri, cafeler kantin sözleşmelerine “boykot ürünleri satılamaz” maddesi eklemiş durumda.

 Dicle Üniversitesi’nde tam tersi bir tablo var. cafeler,Kantin rafları boykot ürünleriyle dolu. 

Kimin çıkarına, kimin insiyatifine bu göz yumuluyor?

Rektörlükte Ayrıcalıklar, Villa Tahsisleri

İddialara göre, Dicle Üniversitesi’nde Rektörlük,  insiyatif kullanarak bazı isimlere villa tahsis etmiş. 

Bu iddia doğruysa, üniversitenin eşitlik ve adalet anlayışı yerle bir olmuş demektir. Her çalışana eşit davranılması gerekirken, belli kişilere ayrıcalık tanımak, kurumun itibarını zedeler. Üniversite, bilim yuvası olmaktan çıkıp torpil yuvasına dönüşürse, orada adalet barınmaz.

Bismil’de Okul Kapatıldı, Diğerleri Sırada mı?

Dicle Üniversitesi’nin Bismil’deki okulunun kapatılması tepkilere neden oldu. 

Bu gidişle, diğer ilçelerdeki okullar da kapanırsa kimse şaşırmasın. Çünkü yönetim anlayışı “tasarruf” değil, “umursamazlık” üzerine kurulu.

⸻

Dicle Üniversitesi’nde yaşananlar, sadece bir üniversitenin değil, bir şehrin geleceğini ilgilendiriyor. 

Bu şehir, suskunlukla, görmezden gelmekle değil; adaletle, denetimle ve sorumlulukla ayağa kalkar.

Gazze için gözyaşı dökerken, kendi öğrencisinin hakkını savunmayan bir üniversite, hangi insanlık değerinden söz edebilir?

Evet, Dicle Üniversitesi’nde neler oluyor?

Artık birinin çıkıp dürüstçe bu soruya cevap vermesi gerekiyor.