Etkinlik Çok, Cebimiz Hâlâ Boş

Âlimlerden festivallere, fuarlardan siyasete uzanan yoğun bir Ekim takvimi Diyarbakır’ı hareketlendirdi. Ama vatandaşın cebine dokunmayan bu hareketlilik, bir yandan da düşündürüyor.

Ekim ayı Diyarbakır’da adeta dopdolu geçiyor.

 Her köşesinde bir hareket, her gününde bir etkinlik var. Bu hafta sonu düzenlenecek “Âlimler Buluşması” iki gün sürecek.

Bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın organizesinde “Kültür Yolu Festivali” başladı.

 Önümüzdeki hafta Kitap Fuarı kapılarını açacak.

Diyarbakır bu ay, kültürden sanata, dinden siyasete kadar her alanda gündemin merkezi olacak. 

Tüm bu hareketliliğin ortasında bir gerçek değişmiyor: Vatandaşın cebi hâlâ boş.

Zenginlik Şehre Akıyor Ama Cebe Uğramıyor

Diyarbakır, tarih boyunca kültürlerin buluştuğu bir şehir oldu. Bugün de aynı zenginliği sahnelerde, panellerde, fuar alanlarında yaşıyoruz. 

Bu etkinliklerin ekonomik yansıması, sokaktaki insana uğramıyor.

Kentin dört bir yanında müzikler yükseliyor, ışıklar yanıyor ama pazarda sebze fiyatı hâlâ el yakıyor. 

Esnaf siftahsız, vatandaş umutsuz. Kültürel zenginliğin, ekonomik refaha dönüşmesi gerekiyor artık.

Alimler Buluşması: Gecikmiş Bir Konu, Kritik Bir Başlık

Bu hafta sonu, Diyarbakır İttihadu'l-Ûlemâ tarafından düzenlenen “Âlimler Buluşması” önemli bir fırsat. 

İki gün sürecek programda, “Kürdistan’da Toplumsal Değerler”, “Kürt Gençliği Nereye Gidiyor?” ve “Kürt Ailesi Ne Durumda?” Aksa Tufanında Mal İle Cihad , Kemalistlerin laik toplum,gibi çok kritik konular ele alınacak.

Bu başlıklar, sadece Diyarbakır’ın değil, bütün bölgenin geleceği açısından hayatî önem taşıyor. 

Âile yapısı çözülüyor, değerler aşınıyor, gençlik yönsüzleşiyor. 

Bu hakikât, inkâr edilemez bir hal aldı.

Âlimlerin bu meseleleri masaya yatırması, belki toplumun yeniden toparlanması için umut ışığı olacak.

Diyarbakır İçin Büyük Fırsat

Dünyanın farklı ülkelerinden, kendi alanlarında tanınmış âlimlerin Diyarbakır’a gelmesi, kentin tanıtımı açısından da büyük bir avantaj. 

Bu şehir, sadece tarihiyle değil, fikri derinliğiyle de öne çıkmalı.

Diyarbakır’ın gerçek yüzünü, yani manevi zenginliğini, misafirperverliğini, düşünce derinliğini dünyaya göstermek için bu buluşmalar eşsiz fırsatlar. 

Bu fırsatları doğru değerlendirmek, şehri sadece “etkinlik takvimiyle” değil, etkisiyle konuşulur hale getirmek gerekiyor.

Siyaset de Hareketli

Bu kültürel yoğunluk içinde diğer dikkat çekici başlık da siyaset.

 Önümüzdeki günlerde CHP Diyarbakır İl Başkanlığı için yeni isim belirlenecek. 
.Bu durum, yerel siyasetin Ekim ayına damga vuracağı anlamına geliyor.

Diyarbakır bu ay, hem kültürel hem siyasî sıcak dönemden geçiyor.

 Tüm bu zenginliğin anlam kazanabilmesi için bir şey şart: Vatandaşın refahı.

Diyarbakır Surları sadece tarih anlatmasın, halkın sesi de yankılansın. 

Etkinlikler, sahnede değil, sokakta umut versin. 

Bu şehir, sadece “yaşayan kültür” değil, "Yaşamak isteyen halk" demektir.