Bugun...


Mehmet Zeki Özer

facebook-paylas
Çürümüşlük Her Yerde, En Çok da Siyasette
Tarih: 06-10-2025 00:04:00 Güncelleme: 06-10-2025 00:04:00


 

Türkiye’de her alanda bir çürümüşlük yaşanıyor. Nereye baksan çürüme, nereye dokunsan kokuşma var. Eğitimden sağlığa, adaletten ekonomiye kadar her şeyde bir yozlaşma, bir vurdumduymazlık hâkim. 


Bu çürümenin en büyüğü, en ağır kokanı siyasette!..


Sağ da aynı olmuş sol da… Artık ne sağ kalmış, ne sol, ne de gerçekten halkı düşünen bir siyaset anlayışı.

Siyaset, halkın sesini değil kendi cebinin sesini dinliyor. Seçtiğimiz vekiller, “Milletin Vekili” olmayı çoktan unutmuş durumda. Halkın derdiyle ilgilenen yok. 

Milletin mutfağında yangın var ama direksiyonu elinde tutanlar ya kör olmuş ya da görmezden geliyor.

Bugün Türkiye’de yüzde yirmilik bir kesim, ekonomik krizden etkilenmeden hayatına devam ediyor. Onlar için kriz televizyon ekranlarında bir haberden ibaret. 

Bu kesimin içinde kimler var? Mecliste oturanlar, eski vekiller, siyasetin çevresinde dönenler, büyük sermaye sahipleri… 

Kısacası “sistemi yönetenler”. Milli gelirin yüzde sekseni bu azınlığın cebine akıyor, kalanla da milyonlar paylaşıyor.

Ama dürüst olayım, ben bu tablonun tek suçlusunun siyasetçiler olduğuna inanmıyorum. Çünkü bu halk, her seçimde aynı yüzleri sandıktan çıkarıyor. 

Bu düzeni biz kurduk, biz yaşatıyoruz. Uzaylılar gelip oy kullanmıyor. Sonra da çıkıp şikâyet ediyoruz: “Niye düzelmiyor bu ülke?” diye…

İşçi şikayetçi, memur şikayetçi, emekli şikayetçi, esnaf şikayetçi, çiftçi şikayetçi… Öğretmen de sağlık çalışanı da dertli. 

Din görevlisinden gazeteciye, sivil toplumdan köylüye kadar herkesin bir şikâyeti var. Ama iş icraata gelince ortada kimse yok.

 Herkes konuşuyor, kimse taşın altına elini koymuyor.

Ekonominin freni patlamış, araç yokuş aşağı gidiyor. 

Biz görüyoruz ama direksiyonda oturanlar hâlâ farkında değilmiş gibi davranıyor. Çünkü onların arabasında klima çalışıyor, deposu dolu, yolu açık. 

Altın başını almış gidiyor, ev fiyatları uçmuş, kiralar ateş olmuş, pazarlar el yakıyor, market raflarına uzaktan bakıyoruz artık.

Türkiye’nin durumu belli. Bunu anlatmak için rakamlara gerek yok, sokakta yürümek yeter.

 Çocukların gözündeki umut, anaların yüzündeki yorgunluk, babaların cebindeki boşluk her şeyi anlatıyor.

Ama ne acıdır ki bu tabloyu değiştirecek olan da yine biziz.


Biz değiştirmedikçe, biz ses çıkarmadıkça, biz hesap sormadıkça…
Çürüme devam edecek.

Ve bir gün, o çürüme artık kokudan dayanılmaz hale geldiğinde herkes şunu diyecek:
“Biz zaten biliyorduk, ama sustuk.”



Bu yazı 802 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI