Diyarbakır’da taşlar ne zaman üst üste oturacak?
Ekonomi ne zaman düzlüğe çıkacak?
Bu şehir kendi değerine, kültürüne, mirasına ne zaman sahip çıkacak?
Bugün kentin en büyük problemlerinden biri, tarihî ve kültürel mirasının yeterince değerlendirilmemesi. Sur ilçesi bunun en çarpıcı örneği.
Eğer Sur, başka bir şehirde olsaydı, emin olun o ilin ekonomisine ve turizmine ciddi katkılar sağlardı.
Ama Diyarbakır’da Sur’daki esnaf, tarihî eserlerin bakımsızlığından ve ilgisizlikten adeta kan ağlıyor.
Bu da siyasi iktidarın Diyarbakır’a yeterince önem vermediğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Oysa ki Diyarbakır, sahip olduğu tarihî zenginlikleriyle eşsiz bir kenttir.
Bu şehirde bulunan sahabeler başka hiçbir yerde yok. Fakat biz, bu değerlerimize ne sahip çıkıyoruz ne de faydalanıyoruz.
Diyarbakır’a gelen yerli ve yabancı turistler şehri gezip dolaştıktan sonra, yemek yemeden, konaklamadan Mardin’e ya da Urfa’ya geçiyor.
Çünkü burada turizmi besleyecek, ekonomiyi canlandıracak adımlar hâlâ atılmıyor.
Şehrin bir diğer sorunu ise tam üç aydır kapalı olan hayvan pazarı.
Bu pazardan geçimini sağlayan binlerce aile var.
Kapalı olduğu süre boyunca bu aileler ne yaptı? Daha da önemlisi, bu durum Diyarbakır’a kaçak et girişini artırıyor ve hastalık riskini beraberinde getiriyor.
Peki bu hayvan pazarı ne zaman açılacak?
Şunu açıkça söylemek gerekiyor: Diyarbakır’ın şaha kalkması sadece siyasetten beklenemez. Bu kente öncülük etmesi gerekenler arasında sivil toplum kuruluşları da var.
Ancak onlar da birkaç esnaf gezisi, birkaç basit açıklamayla yetiniyor. Oysa çözüm için ciddi adımlar atılması şart.
Bugün Diyarbakır susuzluktan bile şikâyet ediyorsa, bu şehir liyakatsiz yöneticilerin elinde olduğunu gösterir.
Biz yıllardır bu yöneticileri seçtik. Sorunun kaynağını başka yerde aramayalım; sorumlu biziz.
Artık Diyarbakır’ın potansiyelini heba etme değil, harekete geçmeye ihtiyacı var.
Tarih, kültür, tarım, hayvancılık, turizm…
Hepsi bu şehirde mevcut. Ama ne yazık ki değerlendirilmiyor.
Diyarbakır’ın kaderi ilgisizlik ve ihmalkârlık olmamalı. Bu şehir, hak ettiği geleceği inşa etmek için vakit kaybetmeden adım atmalı.