Diyarbakır’da olup bitenleri son on beş gündür dikkatle izliyoruz.

Kim ne yapıyor, kim kimle beraber, satranç taşları yerini bulacak mı? 

Kim mat olacak, kim şah çekecek, işte bunu zaman gösterecek.

Aslında Diyarbakır’daki sağlıkta yaşanan olayların başlangıcı, İl Sağlık Müdürü’nün Ankara’ya uçakla gitmesi ve arkasından kurum aracının aynı yöne yola çıkmasıyla başladı.

 Burada sorular çoğaldı…

 Bir il müdürü, kendi başına kuruma ait aracı şehir dışına çıkarabilir mi? 

Hayır, valilik oluru olmadan çıkaramaz. 

Peki bu araç neden çıktı, içinde ne vardı? 

Gelen bilgilere göre araç boş değilmiş.

Önemli evraklarla birlikte gitmiş. 

Uçakla taşınmayacak, kargo ile gönderilmeyecek evraklar…

İl Sağlık Müdürü’nün uçak bileti, konaklama ve yemek giderlerini kendi kredi kartıyla ödemesi dikkat çekici. 

Devletin kasasından şu an için bir harcama görünmüyor.

Asıl mesele, müdürün Ankara dönüşüyle başladı. 

Diyarbakır’a ayak basar basmaz, sağlık teşkilatında tabir yerindeyse kanserli uru neşterle temizlemeye girişti. 

Yirmi yıldır kimsenin dokunmadığı yerlere dokundu. Çünkü pasta büyük, kavga da büyük. 

Kim haklı, kim haksız, bunu zaman gösterecek ama şimdilik ortada bir gerçek var: Diyarbakır sağlığı bu çekişmeden zarar görüyor.

Şu anda kurumda bir belirsizlik hâkim. 

İşler adeta durma noktasına gelmiş durumda.

 Laboratuvar ihalesine daha 10 ay olmasına rağmen, şartname hazırlıkları şimdiden başlamalı.

 Görünen Müdür,  sorunlu gördüğü yerlere neşter atmış durumda.

Elbette her yönetici, kendi ekibini oluşturmakta haklıdır. 

Burada akıllarda bazı soru işaretleri oluşuyor.

 Özellikle ihalelerin yapıldığı destek hizmetleri birimindeki değişiklikler dikkat çekiyor. 

Görevden alınan Destek Hizmetleri Başkan Yardımcısı M.Öğer, dürüstlüğüyle, eli harama uzamayan yapısıyla bilinen  isimdi.

Sağlık İl Müdürü’nün iddialarında şimdilik haklılık payı var gibi görünüyor. 

Kendisinden habersiz oluşturulmuş komisyonlar dağıtılmış.

Laboratuvar İhale Sartnamesi,'nin adrese teslim hazırlanmış olabileceği ileri sürülüyor. Yani olası bir yolsuzluğun önü kesilmiş olabilir.

Dikkat çeken bir başka husus daha var:

 Görevden alınanlar hakkında henüz hiçbir resmî soruşturma başlatılmamış.

Üstelik bu kişiler arasında AK Parti İl Başkanı’nın referansıyla göreve gelen Kamu Hastaneleri Başkanı da bulunuyor. 

Bu yapılan değişikliklerin sadece idari değil, siyasi bir mesaj taşıdığı yorumlarına neden oluyor.

Sonuç mu?

Şu aşamada fazla yorum yapmak doğru olmaz. Fırtına öncesi sessizlik hâkim.

Zaman, bu satranç tahtasında kimin şah, kimin mat olacağını gösterecek.

Kesin olan bir şey var: Diyarbakır’da sağlıkta taşlar yerinden oynadı.