Bugun...


Mehmet Zeki Özer

facebook-paylas
Festivaliniz Mübarek Olsun!...
Tarih: 08-10-2025 00:03:00 Güncelleme: 08-10-2025 00:03:00


 

Gazze yanıyor, biz festivaldeyiz...

Protesto kabilinden ertelenmeliydi, festivaller.

Ülke çapında festivallere katılım  etkinlikleri, Gazze Protestolarını sayıca geride bırakıyorsa düşünmek lazım.

Her sene il sayısı artırılıyor.

Bari, seksen bir ilde yapın da seviniyorsa herkes sevinsin.

Festivali olmayan şehirlere yazık olur, üzülmesinler...  

 

Vicdanın sustuğu yerde insanlık da ölür…

Aksa tufanı ikinci yılını doldurdu.

İki yıl…

Kulağa kısa bir zaman gibi geliyor ama Gazze için her gün bir ömür demek.

İki yıldır o topraklarda çocuklar büyüyemiyor, anneler evlatsız kalıyor, şehirler haritadan siliniyor.

Ama biz hâlâ aynı yerimizdeyiz…

Suskun, umursamaz, rahat.

Aksa Tufanı başladığında hepimiz bir an için sarsıldık. Ekranlarda patlayan bombalar, yıkılan evler, ağlayan çocuklar vicdanlarımızı delip geçti. Fakat sonra, ne olduysa oldu; o acıya da alıştık. 

Her zamanki gibi… 

Her felakette yaptığımız gibi.

Bir hafta konuştuk, birkaç gün paylaşım yaptık, sonra yine aynı düzenimize geri döndük.

Gazze yanarken biz, eğlencemizi planladık.
Gazze’de çocuklar enkazın altında can verirken, biz festival afişlerini astık.

Gazze’de kadınlar Yahudi Siyonist İsrail’in zulmü altında çığlık çığlığa yardım isterken, biz büyük indirim kampanyalarını paylaştık.

Ne garip bir tezat değil mi?

Bir tarafta enkaz altında cansız bedenler, diğer tarafta ışıklar altında konserler.

Bir tarafta ölüm sessizliği, diğer tarafta gürültülü bir umursamazlık.

Gazze yanıyor, ama biz hâlâ pazar kuruyoruz, hâlâ ticaret yapıyoruz, hâlâ aynı masalarda, aynı yüzlerle, aynı sessizlikte yaşıyoruz.

Müslüman Dünyasının Büyük Sessizliği

Gazze sadece İsrail’in değil, Müslüman dünyanın da aynası artık.
Ve o aynada ne yazık ki çirkin bir manzara var:
Korkak liderler, suskun toplumlar, çıkarına dokunmadıkça konuşmayan bir ümmet.

Gazze’de taş üstünde taş kalmamışken, Arap dünyası hâlâ lüks otellerde konferans düzenliyor. Bazı ülkelerin yöneticileri, “barış” adı altında İsrail’le el sıkışıyor. “İlişkilerimiz zarar görmesin.” bahanesiyle zulmün önünde diz çöküyor.


Bir tarafta milyonlarca Müslüman açlık ve bombalarla mücadele ederken, diğer tarafta petrol zenginleri İsrail’le milyar dolarlık anlaşmalar imzalıyor.

Bu mudur ümmet bilinci?

 Bu mudur kardeşlik?

Bizim ülkemiz de bu tabloya maalesef yabancı değil.

Gazze yanarken burada festivaller düzenleniyor, ticaret devam ediyor, ithalat listeleri uzayıp gidiyor. İsrail markaları hâlâ raflarda, hâlâ marketlerde, hâlâ bizim cebimizden kazanç sağlıyor.

Avrupa’da İnsanlık Direniyor

Geçen hafta Hollanda’da yüzbinlerce insan Gazze için yürüdü.


Evet, yanlış duymadınız: Hollandalılar, yani Müslüman olmayan insanlar!..

Ellerinde “Stop the genocide” yazılı pankartlar vardı. Kadınlar, çocuklar, gençler hep birlikte yürüdü.
Gazze’deki çocuklar için gözyaşı döktüler.

Avrupa’da vicdan konuştu, bizde ise sessizlik.

Avrupalı sokakta, biz evimizde.

Onlar “Dur” dedi, biz,  “Aman siyasete karışmayalım.” dedik.

Onlar insanlık için yürüdü, biz suskunluğumuzu koruduk.

Bir yanda Batı’da vicdanın sesi yükseliyor, diğer yanda Müslüman coğrafyada ticaretin sesi yankılanıyor.


Tablo, bir din farkının değil, bir insanlık farkının fotoğrafıdır.

Gazze’de İnsanlık Ölüyor

Gazze’de sadece insanlar değil, insanlık da ölüyor.
Yıkılan binaların altında kalan her çocuk, aslında bizim kaybettiğimiz bir değer.


Her bombalanan hastane, her çöken okul, her susturulan ses, bizim kaybolan vicdanımızın bir yankısı.

Gazze’deki çocuklar bir bayrağın değil, insanlığın onuru için direniyor.
Onlar açlıkla, ölümle, yıkımla boğuşurken; biz hâlâ konforun, eğlencenin, ticaretin içindeyiz.


Gazze’de bir lokma ekmeğe muhtaç olan anneler, dünyanın dört bir yanına haykırıyor:
“Bizi duymuyorsanız bari sessizliğinizi bozun.”
Ama biz onu bile yapamıyoruz.

Sessizlikle Ölmek

Gazze yanıyor.


Bu yangın, sadece orayı değil, bizim ruhumuzu da yakıyor.

Farkında değil miyiz? 
Alıştık, alıstırdılar...
 Her şeye alıştık.
Ölüme, acıya, yoksulluğa, adaletsizliğe…
Alıştık ve sustuk.
Belki artık bu suskunluk, en büyük suçumuz olur.

İspanya’da yüzbinlerce insan,  sokaklara çıkarken, biz hâlâ “Ekonomik Dengeler” bahanesine sığınıyoruz.

Bazıları hâlâ İsrail’le ticaret yapmaya devam ediyor.


Gazze bombalanırken, buradaki markalar,  o ülkenin ürünlerini satmayı sürdürüyor.


Bu tabloyu gören her vicdan sahibi sormalı:
Bu mudur adalet? Bu mu,  insanlık?

Gazze yanıyor, biz festivaldeyiz.

İlkinde tepkimizi koyduk, diğerlerinde de.

Anlaşılan, turizm için her şey mubâh!..


Gazze’de çocuklar ölürken, biz hâlâ eğlencenin peşindeyiz.


Bu yazıyı okuyan her vicdan sahibi, bugün aynaya baksın.


Gerçekten Müslüman mıyız, yoksa sadece kimlik kartında yazan bir isimden mi ibaretiz?

Gazze’nin yangını bir gün bize de ulaşacak.
O zaman artık çok geç olacak.

İnsanlık orada bitmedi, bizde bitti.


Bu sessizlik, belki tarih boyunca taşıyacağımız en büyük utanç olacak.



Bu yazı 487 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI