Bugun...


Mehmet Zeki Özer

facebook-paylas
Halk Konuşuyor, Biz Yazıyoruz
Tarih: 04-12-2025 00:04:00 Güncelleme: 04-12-2025 00:04:00


 


Bugün gördüğümüz, duyduğum ve vatandaşın yüreğinden kopup gelen o gerçeği tüm çıplaklığıyla aktarıyoruz. 

Masa başında yazılan süslü cümleler değil, sokakta biriken öfkenin, umutsuzluğun, hayal kırıklığının sesi olmak gerekiyor.

Her gün yazıyoruz, çiziyoruz, eleştiriyoruz… 

Bugün bizzat halkın mesajını olduğu gibi size taşıyorum. 

Toplumun nabzı başka atıyor, ses başka çıkıyor.

Halkın mesajı ağır… 

Hem iktidara hem  Diyarbakır’daki sağlık yönetimine sert bir fatura kesiyor:

“Balık baştan kokmuştur, sevk-idare ve denetim mekanizması çalışmıyor… Hükümet idarecileri bile sanki bu düzeni başkaları kurmuş gibi şikâyet ediyor.”

23 yılda gelinen nokta için söyleyenler daha da çarpıcı:

“Ortada koca bir hiç var.

 Hangi iş tam anlamıyla bitti ki? 

Her biten iş eksik, sorunlu, pamuk ipliğine bağlı…”

En sarsıcı cümle:

“Artık devlet jargonuyla konuşulmuyor, mafyatik bir dil aldı yürüdü.”

Bu cümle toplumun derin fay hatlarını özetliyor.

 İnsanlar adaletten, güvenlikten, düzenden değil; cinayetlerden, sokak eylemlerinden, cezasızlıktan bahsediyor.

Diyarbakır’da hastaneler nefes alamıyor.

Acil servisler kırmızı alarmda.

İnsanlar kendi aralarında konuşuyor:

“Bir salgın mı var? 

Virüs mü? 

Adını kimse koymuyor ama millet kırılıyor…"

Gerçekten de aciller tıklım tıklım. Yorgunluk yüzlerden akıyor, öfke nefeslerde geziyor.

 

Halktan gelen en sarsıcı anlatı ise Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi acilinde yaşanan bir olay…

70 yaşını çoktan geçmiş bir amca, tek başına acilde dolaşıyor.

“Beni biri kapıya çıkarsın, taksiye bineceğim” diye yalvarıyor.

Ayağında ayakkabı yok… Çıkarmış, bir poşete koymuş…

Neden?

Kimse bilmiyor. 

Belki acı çekiyordu, belki bilinç bulanıklığı vardı, belki yorgunluktan düşünemez hâle gelmişti.

Acilde oturabileceği bir tekerlekli sandalye bile yoktu.

Çalışanlar o kadar yoğun, o kadar tükenmiş ki yaşlı bir insanla ilgilenecek bir dakikaları dahi yoktu.

Ve en acısı…

O amcanın yanında kimse yoktu.

Bizim “baş tacı” ettiğimiz, “ellerini öptüğümüz”  yaşlılarımız…

Bugün acillerde yapayalnız.

Bir sokak hayvanının sahiplenildiği kadar bile ilgi görmeyen bir hâle düşmüşler.


Halkın final cümlesi yürek burkan, toplumun geldiği noktayı tokat gibi yüzlere çarpan bir cümle:

“Ülkede din var ama ahlak yok!”

Bu cümle, aslında bir isyan değil; bir çöküşün, bir sarsıntının, bir vicdan yorgunluğunun özetidir.


Biz yazmaya devam edeceğiz.

Sokakta öfke var.

Sokakta yalnızlık var.

Sokakta adaletsizlik, umutsuzluk, yoksulluk ve sahipsizlik var.

Bu sesler artık duvara çarpar gibi değil; kalın bir duvarı paramparça edecek kadar güçlü geliyor.

Halk konuşuyor…

Görev bize düşüyor:
Bu sesi duyurmak, bu ayıbı göstermek ve bu gerçeği unutturmamak.

Bugün yapılan tam olarak budur.

Bugün yazılan tam olarak halkın feryadıdır.



Bu yazı 352 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI