Kar rahmettir, berekettir. Ancak rahmet, basiretsizliğin ve yönetememenin üzerini örten bir örtü değildir. Meteoroloji günler öncesinden açık ve net uyarılar yaptı. 

Diyarbakır için kar yağışı ihtimali biliniyordu. 

Buna rağmen ne Valilik, ne Karayolları, ne de belediyeler ciddiye alınacak bir hazırlık yaptı. Ortaya çıkan tablo, kentin nasıl yönetildiğini ve bu yönetim anlayışının toplumu nasıl bir çürümenin eşiğine sürüklediğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kar, Allah’ın bir sınavıdır. Ancak bu sınav doğa için değil, yönetenler içindir.

 Ve Diyarbakır’da bu sınavdan sınıfta kalındı. Kimsenin Allah’ın takdirine karşı torpil yapacak gücü yoktur. 

Görevini yapmayanların arkasına sığınacağı hiçbir mazeret de yoktur.

Diyarbakır sabaha karla uyandı. İşine gitmek isteyen binlerce vatandaş yollarda mahsur kaldı.

 Ana arterler kapalı, ara sokaklar ulaşıma tamamen kapalıydı. 

Toplu taşıma aksadı, kamu düzeni felce uğradı. Peki soralım: 
-Meteoroloji’nin uyarıları neden yok sayıldı?

 Eğer Valilik, Karayolları ve belediyeler görevlerini yerine getirmiş olsaydı, bu manzara ortaya çıkar mıydı?

Diyarbakır’ı idare etmek, sosyal medya klavyesinden paylaşım yapmaya benzemez. Günler öncesinden “kara hazırız” diye servis edilen basın bültenleri, atılan tweetler, paylaşılan fotoğraflar bir anda buhar oldu. 

Hazır olduğunu iddia eden kurumlar, ilk ciddi yağışta derin bir gaflet uykusunda yakalandı. 

Karayolları Bölge Müdürlüğü gerçekten hazır olsaydı, Diyarbakır bu tabloyu yaşamazdı.

Daha vahimi ise yönetim refleksinin tamamen kaybolmuş olmasıdır. Mardin’de Valilik gece saatlerinde okulların tatil edildiğini duyururken, Diyarbakır’da açıklama saatler sonra, neredeyse öğleye doğru yapıldı. Saatlerce sessizlik hâkimdi. 

Bu şehirde iki milyona yakın insan yaşıyor. Bu şehir deneme tahtası değildir.

Vali’nin Amedspor maçında olduğu, maça gideceğin yerine bu şehrin sorunları ile ilgilen aksaklıklar yaşmasın, Diyarbakır sizler emanet. şehirde saatlerce tek bir koordinasyon açıklaması yapılmaması tesadüf değildir. 

Büyükşehir belediye eş başkanlarının kilisede mum yakma törenleri ve maç programlarıyla meşgul olduğu bir tabloda, karla mücadeleyi hatırlayan kimse olmamıştır.

Siyasiler nerede? 

Sosyal medyaya bakarsanız halkın içindeler. 

Gerçekte ise halk yollarda, soğukta, çaresizlik içinde bırakılmıştır. 

İlk iş gününde milyonları mağdur eden bu anlayış, er ya da geç bunun hesabını verecektir.

Diyarbakır halkı neyi hak ediyorsa onunla yönetilir.

 Bu acı bir gerçektir. Ama bilinmelidir ki hiçbir ihmal karşılıksız kalmaz.

 Kim ne yaptıysa, zamanı geldiğinde karşılığını görecektir. Bundan en küçük bir şüphe yoktur.

Kar yağdı. Gerçekler ortaya çıktı. 

Ve Diyarbakır’da bir kez daha anlaşıldı ki sorun kar değil, yönetememektir.