Bugun...


Mehmet Zeki Özer

facebook-paylas
SEZAİ KARAKOÇ' A VEFASIZLIK!..
Tarih: 18-11-2025 00:03:00 Güncelleme: 18-11-2025 00:03:00


 


Üstadın ardından değil, yolundan gitmek gerekir.

Üstad Sezai Karakoç…


Vefat yıl dönümünde yine rahmetle anıyoruz.
 

Kendimize şu soruyu sormanın tam zamanıdır:
-Biz bu büyük adamın fikirlerini gerçekten yaşamaya niyet ettik mi?

Ölünün ardından gözyaşı dökmek kolay…

Zor olan, sağlığında değer vermek, diriyken kapısını çalmak, sözünü dinlemek, çağrısına icabet etmektir.

Ömrünü millete, inanca, dirilişe adamış bir fikir adamı vardı.

Biz ne yaptık?

O yaşarken onun fikrine koşmadık, sözünü anlamak için çaba sarf etmedik; “Yarın okurum, bir ara gider ziyaret ederim.” diyerek öteledik.

Diriliş hareketine sadece bir “parti” gözüyle bakıp geçtik.

Üstadın dünyasını anlamaya, onun çilesine ortak olmaya yanaşmadık.

Hatta Ergani’de kaybolan evinin peşine bile düşmedik; o mekânın hafızasına bile sahip çıkmadık.

Baba evi bulunduysa da ilgilenen olmadı.

Ergani'de Eski Hükümet Konağı'nın kapısında adına asılan müze tabelası, resmîyette müze değildi. 

Sol girişteki küçücük odanın kapısında " Sezai Karakoç Odası" yazılıydı.

Bu oda da eleman yokluğu ve ödeneksizlikten  kapandı.

Toplasanız, iki karton koli tutmayan malzemeydi.

Ergani İlçe Halk Kütüphanesi'ne ismi verilmedi, bir türlü.

Yaşadığı sokağa adı dahi düşünülmedi.

Şair Memleketi'nde Sempozyumu ile Sezai Karakoç Sempozyumu iki kez  yapıldı.

İlki kitaplaşmadı. İkincisi tek, üçüncüsü dört cilt yayınlandı.

Her şey güzeldi, toplamda yüzlerce akademisyen, yazar sempozyumlara katıldı. 

Ergani'deki sempozyumlarda Merhûm Babası ile Amcası yanyana mezarlıkta yatarken, Karakoç'u sevenlerin dikkâtini çekmedi.

Diyarbakır'da Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi açıldı, Kayyım döneminde. Mart seçimiyle birlikte işlevsiz hale geldi, doğrusu ka-pan-dı.

Adını taşıyan Kongre Merkezi, resmîyette var.

Dicle Üniversitesi'nde 16 Kasım 2025 Tarihinde bir etkinlik gerçekleşmiş. Dicle Üniversitesi, İl KTM ve diğer kurumların paydaşlığı var.  Sevindik de Edebiyat Fakültesi'ne Sezai Karakoç adı verilmiş, girişte ne eserlerinin sergilendiği, ne bir portresinin bulunduğu yere rastlamak mümkün.

Ya Edebiyat Fakültesi'nin adı değişsin ya Sezai Karakoç'u ananlar bu eksikliği görsün...

İlk Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile paydaşlar, 21 Kasım 2025 Tarihli bir etkinlik düzenleyecek, bir kütüphanenin salonunda.

İsmini taşıyan okullar var, adı verilen kavşak mevcut.

Mili Eğitim, bu okullar tatile rastladığı için etkinlik yapamamış.

Başka dernek ya da vakıf, salon toplantısı yapmış mıdır? 

Araştırmamızda henüz bir bilgiye rastlamadık.

Vefat yıldönümünde sadece bu etkinlikler yeterli miydi?

Bugün ise sosyal medyada birkaç cümle paylaşıp kendimizi tatmin ediyoruz.

Üstadı değil, kendimizi anıyoruz.

Zikrine hakîm değiliz, çağrısına yabancıyız.


Üstadın bütün derdi; paylaşımlarda tüketilmek değil, milletin yeniden dirilmesiydi.

Biz, bu mirası ne çocuklarımıza aktardık, ne gençliğimize öğrettik, ne  kendi hayatımıza nakşettik.

Bir gerçeği artık kabullenelim:

Sezai Karakoç bir deryaydı.

Bilgide, fikirde, edepte, duruşta…

Yüzyılda bir yetişen bir mütefekkir, bir medeniyet mimarıydı.

Biz, bu deryanın kenarında susuz kaldık; çünkü eğilmedik, avuçlamadık, içmedik.

Hiç kimse kendini kandırmasın!..

Bugün içinde bulunduğumuz fikrî boşluk, kültürel dağınıklık ve ruhsuzluk…

Hepsi, üstadın sağlığında gösteremediğimiz ilgisizliğin, duyarsızlığın bedeli.

Gerçekten üstadı anmak istiyorsak,
Onu ölüm yıl dönümlerinde değil, yaşamımızın her anında anmak zorundayız.


Fikirlerini ezber cümlelere değil, hayatımıza taşımak zorundayız.

Diriliş ateşini paylaşımlarda değil, kararlarımızda ve duruşumuzda yakmak zorundayız.

Şiir okuyarak" Ey Sevgili Ey Sevgiliiii!" Diye bağırıp, çağırmanın bir manası yok!..

Kaç kitabını alıp ismi verilen okullarda dağıttınız?

Bunu cevaplayacak bir yetkili var mıdır?

Bu şehrin evladı, şiirinde, kitaplarında, konuşmalarında hep memleketi Ergani'yi, şehri Diyarbakır'ı yazdı, anlattıp durdu.

Hatıralarını okudunuz mu?

Ergani, Dicle (Piran), Maden, Diyarbakır, Mardin, Malatya birçok yönüyle yer alır.

Biz bugün bir kez daha rahmetle anıyoruz, üstadı…

Gazetelerden yirmi adet alındı, dün. Bu gün on üç adet. Toplasanız altı kupûr. Dünkü gazetelerin önceki günden farkı yoktu.

Vefat ederken, hafta boyunca yazılar, televizyonlarda konuşmalar, dergi özel sayıları, yeni yayınlanan kitaplar birbiri ardında...

Şimdi mezarı başında haber yapmak için ne gazwteciler var sıklıkla ne televizyoncular...


İçimizde derin bir sızıyla:
Biz onu sağken anlayamadık.

Hiç olmazsa şimdi geç kalmışlığın utancıyla değil, yoluna adım atmanın kararlılığıyla hareket etmeliyiz.

Sezai Karakoç’un bize bıraktığı tek miras vardı:
Diriliş.

Ya bu mirası taşırız ya sosyal medya taziyelerinin arasına gömeriz.

Tercih bizim.



Bu yazı 150 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI