Diyarbakır'da siyasetin geldiği noktaya baktığımızda tehlike çanları çalıyor. 

Diyarbakır’ı bu hâle getiren bir çok sebep var.

  Bu sebeplerden  ikisini sizinle  paylaşacağız.

 Biri alimler diğeri siyaset arenası.

 Bunun üzerine daha sonra detaylı bir şekilde ele alacağız.

Bugün bir yerde gördüğümüz manzara bizi çok ürküttü.
 . 
Konuyu fazla uzatmaya gerek yok.  İhbar hatımız’a Diyarbakırlı bir vatandaşın gönderdiği, her şeyi izah ediyor.

 Bize yazacak bir şey bırakmamış.

Onun için fazla yoruma gerek yok . 

işte Diyarbakırlı şöyle diyor:

Siyasiler halktan koptu, işin özü bu. Koltuk ve lidere biat var.
 Okul açılmış Ali Emiri Orta okulu yıkılacakmış.
 
Dün İskenderpaşa orta okulunu mu yıkıyorlardı?

Sokağı kapatmışlar, kepçeler çalışıyordu.

 Asfalt çalışması var, okul açılışına denk geldi.

 Pazarlardan alev çıkıyor, her şey yanıyor.

Okullar açıldı, okul gereçleri alınamaz, bir halde.

 Gıda, sağlık, eğitim,... .

Bunları halk artık sağlayamıyor.

Konserve ve kışlık patlaması oldu bu yıl.

Hiç yapmayanlar bile artık salça ve kurutma yapıyor. 

Millet geçim derdine düşmüş,  ekmeğe zam gelmiş.

 Yetkililer, bu zammı neden üç ayda bir kabul ediyor?

" Ekmek almasın,  millet beyaz un zararlıdır." diye mi?

 Hani alkol ve sigara için de aynını diyorlardı,  yaa!..

 Allah daha çok versin.

 Fırınlar para basıyor.

 Tabelası oturmuş lokantalar, para basıyor. 

Her yerde en küçük esnaftan en büyüğüne fırsatçılık almış başını gidiyor.

 Din ve ahlâk kalmadı,  en güzel maske olmuş.

Bir de iki büyük slogan var:  Hakkını helal et,  Allah yâr ve yardımcın olsun.

Yazık ülkeyi bu hale getirenler utansın. 

Tabi utanma da kalmışsa...

Bektaşi Babası aşka, vecde gelmiş.

Önüne gelene merhaba demeye başlamış:

Merhaba ağaç kardeş merhaba.

Merhaba taş kardeş merhaba. 

Merhaba kedi kardeş merhaba.

Derken değirmene gelmiş sıra 

 Dönen değirmen taşına " Merhaba taş kardeş, merhaba" demiş.

Demiş demesine ama bu sırada eteği,  dönen taşlma sıkışmış babayı içine çekecek, değirmen.

Zar zor kendini kurtarmış sonra taşa bakarak, " Yoook Erenler yok, bundan sonra dönene merhaba yok".demiş.

Demiş işte, Bektaşi Babası...